Benlik Duygusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Images

Hedeflerimizin Peşinde Dolap Beygiri Gibi Gitmek



Yaşam anne karnına düştükten ve bu dünyadan ayrılana kadar yaptığımız kendimizi anlamlandırma yolculuğudur.
Bu dünyada yaşam yolculuğumuzun en önemli bölümü kim olduğumuzu, ne olduğumuzu ve bu dünyaya gönderiliş amacımızı anlamak üzerine kuruludur. Birçok insan bunu mevcut olanla şeylerle fiziksel ve zihinsel bağlantılama yaparak oluşturuyor. Bu bir anlamda fiziksel dünyada kendimizi konumlandırma işlemidir.
Kendimizi konumlandırmaya çalışırken çocukluğumuzda yaşadığımız durumları referans olarak alırız. Onlara göre kendimize bir anlam yükleriz. Aslında orada kendimize yüklediğimiz anlam ebeveynlerimizin yaşamın nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği ile ilgili yaşama dair bakış açılarında veya kendi yaşamlarında bizi konumlandırdıkları yerdir. Ve o konum yaşamımız boyunca bizim kimliğimizin bir parçası olarak her şeyde önümüze çıkar.



Birçok insan yaşamını boyunca çocukluğunda belirlenen o konumla mücadele içindedir. Çocukluğumuzdaki olduğumuz kişi ile şimdiki olduğumuz kişinin imkan ve yetenek yönünden çok farklı olduğunu görmek yerine orada üzerine yapışmış konumun yanlışlıklarını düzeltme peşindedirler. Bunun içinde duygusal boşluğun oluştuğu zamandaki çözüm olarak buldukları icatları kullanırlar.   
Images

Eckhart Tolle - Kabullenmek & Teslim Olmak

Yapabildiğiniz her seferinde, kendi içinize bir "bakın," bunu içsel ile dışsal arasında, o sıradaki dışsal koşullarınız -bulunduğunuz yer, birlikte olduğunuz kişi, ya da yaptığınız şey- ile duygularınız ve hisleriniz arasında bilinçsiz olarak çatışma yaratıp yaratmadığınızı görmek için yapın. Olana içsel olarak karşı koymanın ne kadar acı verici olduğunu hissedebiliyor musunuz?
Bunu fark ettiğinizde, şimdi bu boş, bu nafile çatışmayı, bu içsel savaş halini bırakmakta özgür olduğunuzu da fark edersiniz.
er o andaki içsel realitenizi dile getirecek olsaydınız, her gün ne kadar sık olarak "Bulunduğum yerde olmak istemiyorum" demek zorunda olurdunuz? Bulunduğunuz yerde -sıkışık trafikte, iş yerinizde, havaalanındaki bekleme salonunda, birlikte olduğunuz kişilerle- olmak istemediğinizde, bu nasıl bir his verir?
Kuşkusuz, bazı yerleri terk etmek iyi olur -ve bazen bu sizin için yapılması en uygun şey olabilir.
Ancak, birçok durumda, çekip gitmek bir seçenek değildir. Tüm o durumlarda, "Ben burada olmak istemiyorum" yaklaşımı sadece yararsız değil, aynı zamanda işlevsizdir de. Bu sizi ve diğerlerini mutsuz kılar.
"Her nereye giderseniz, oradasınızdır" diye bir söz vardır. Bir başka deyişle: Siz buradasınız. Daima.
Bunu kabullenmek o kadar zor mudur?
Her duyusal algıyı ve deneyimi zihinsel olarak nitelendirip etiketlemeniz gerçekten gerekiyor mu?
Yaşamla -durumlarla ve insanlarla neredeyse sürekli çatışma halinde olduğunuz- tepkisel bir hoşlanıyorum/hoşlanmıyorum ilişkisi içinde olmanız gerçekten gerekiyor mu? Yoksa bu, sadece, kurtulabileceğiniz köklü bir zihinsel alışkanlık mı? Herhangi bir şey yapmadan, bu anın olduğu gibi olmasına izin vererek kurtulabileceğiniz bir alışkanlık...
Images

Eckhart Tolle - Şimdi

Yüzeysel olarak bakıldığında, şimdiki an sadece birçok andan biri olarak görünür. Yaşamınızın her bir günü farklı şeylerin vuku bulduğu binlerce andan oluşur görünür. Ancak, daha derin bir biçimde baktığınızda, daima tek bir an vardır, öyle değil mi? Yaşam ebediyen "bu an" değil midir?
Bu bir an -Şimdi- ondan asla kaçamayacağınız tek şeydir, yaşamınızdaki tek değişmez ve sürekli etkendir. Her ne olursa olsun, yaşamınız ne kadar çok değişirse değişsin, bir şey kesindir: Bu daima
Şimdi'dir.
Şimdi'den hiçbir kaçış yoksa o zaman neden onu hoş karşılamamak, onunla dost olmamak?
Siz şimdiki an ile dost olduğunuzda, her nerede bulunursanız bulunun, kendinizi rahat hissedersiniz.
Şimdi' de kendinizi rahat hissetmediğinizde ise, her nereye giderseniz gidin, huzursuzluğu ve rahatsızlığı birlikte götürürsünüz.
Şimdiki an olduğu gibidir. Daima. Onun olmasına izin verebilir misiniz?
Yaşamın geçmiş, şimdi ve gelecek diye bölünmesi zihin-ürünüdür ve sonuçta illüzyonidir. Geçmiş ve gelecek düşünce formlarıdır, zihinsel soyutlamalardır. Geçmiş ancak Şimdi hatırlanabilir. Sızın hatırladığınız, Şimdi' de vuku bulmuş olan bir olaydır ve onu yine Şimdi hatırlarsınız. Gelecek de, geldiğinde, Şimdi'dir. Böylece gerçek olan tek şey, daima var olan tek şey Şimdi'dir.
Dikkatinizi Şimdi'ye vermek yaşamınızda gereken şeyi yadsımak değildir. O neyin en önemli, neyin birincil olduğunun farkında olmaktır. O zaman ikincil olan şeyle çok kolayca başa çıkabilirsiniz. Bu, "Ben artık hiçbir şeyle uğraşmayacağım, çünkü sadece Şimdi vardır," demek değildir. Hayır. Önce neyin birincil olduğunu bulun ve Şimdi'yi düşmanınız değil, dostunuz kılın. Onu kabul ve tasdik edin, onurlandırın. Şimdi yaşamınızın temeli ve birincil odağı olduğunda, yaşamınız kolayca gelişir.
Bulaşıkları yıkamak, bir iş stratejisi hazırlamak, bir geziyi plânlamak -hangisi daha önemlidir:
Yapmak mı, yoksa yapma yoluyla erişmek istediğiniz sonuç mu?
Önemli olan bu an mıdır, yoksa gelecekteki bir an mı?
Images

Eckhart Tolle - Egosal Benlik

Zihin sürekli olarak sadece düşünce besini değil, kimliğinin, benlik duygusunun besinini de arar. İşte ego böyle var olur ve sürekli olarak kendisini tekrar yaratır.

 Siz kendi haklımızda düşündüğünüzde ya da konuştuğunuzda, "Ben" dediğinizde, genellikle sözünü ettiğiniz şey "ben ve benim öyküm" dür. Bu sizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeylerin, korkularınızın ve arzularınızın "ben"idir, asla uzun sürek tatmin olmayan "ben" dir. O, geçmiş tarafından koşullandırılmış olan ve doyumunu gelecekte bulmaya çalışan, zihin-ürünü bir benlik duygusudur.
Bu "ben"in geçici olduğunu, suyun yüzeyindeki bir dalga gibi geçici bir oluşum olduğunu görebiliyor musunuz?
Bunu gören kimdir? Fiziksel ve psikolojik formunuzun geçiciliğinin farkında olan kimdir? Ben'im. Bu geçmiş ve gelecek ile hiçbir ilgisi olmayan daha derin "Ben" dir.
Her gün dikkatinizin çoğunu alan sorunlu yaşam durumunuzla ilişkili tüm korku ve isteklerden geriye ne kalacaktır? Mezar taşınızda, doğum tarihiniz ile ölüm tarihiniz arasındaki üç-beş santim uzunluğunda bir tire.