Karma
çemberi geçmiş yaşam tecrübelerimizin oluşturduğu bir çemberdir. Bu
çember içerisinde sayısız hayatlarımız vardır. Ruhlarımızın tekabülü
için defalarca dünyaya geliriz. Her gelişimiz esnasında bir programımız
vardır. Bu programları uygularken çeşitli korkular ediniriz. Gelmiş
olduğumuz yaşantımızda bu korkularımızdan arınmadığımız takdirde bu
korkuları yenebilmemiz için tekrar dünyaya gelir ve kendimizin seçtiği
program dahilinde bu deneyimleri yaşar ve korkularımızdan arınmaya
çalışırız. Eğer yaşantımız esnasında bu korkuları saptar ve sevgiye
dönüştürürsek bu korkulardan arınmış olur hem karmamızdaki temizliği
yapmış olur hem de yaşamakta olduğumuz yaşamdan zevk alır haline
geliriz. Diyelim ki şu anki yaşantınızda "güvensizlik korkunuz" var,
"başarısızlık korkunuz" var. Bunlar size geçmiş hayatla aktarılmış
olabilir yada bu hayatınızda doğumunuzdan sonraki deneyimlerinizle
kazanmış olabilirsiniz. Bu yaşantınızda bu iki korkuyu temizledikten
sonra size yukarıdaki kuruldan sizin üst benliğinize sorularak bir korku
daha gelebilir. Yani siz eğer üst sınıftan ders almak ve bir an önce
takamül etmek isterseniz. Bunu bu yaşantınızda deneyimlemek istemezseniz
bir sonraki yaşantınıza devredecektir.
Bizi
yaratan Allah taşıyabileceğimizden daha fazla görev vermez bize.
Yukarıda kendimizin seçtiği program demiştim bunu şöyle açıklayayım.
Bizler dünyaya gelmeden önce diğer ruh dostlarımızla anlaşma yaparız.
Deriz ki "sen benim annem ol ve benim sürekli "başarısızlık korkum"
üzerine baskı yap ki ben bunu deneyimleyebileyim ve temizleyebileyim
dersiniz. O da bunu kabul ederse sizden kendi deneyimi için sizden ona
"değersizlik korkusu" üzerine baskı yapmasını isteyebilir de
istemeyebilirde. Sonra başka bir ruh arkadaşı seçersiniz ve dersiniz ki
ona ben 30 yaşıma geldiğimde karşıma çık ve evlenelim sen de benim
güvensizlik korkumu ortaya çıkar ki ben onu temizleyebilmeliyim. Sonra
başka birine dersiniz ki sen benim karşıma 35 yaşımda çık ve ben halen
ilk eşimle yaşadığım hayatta güvensizlik korkumu temizlememişsem ondan
ayrılıp seninle evleneyim. Eğer temizleyebilmişsem benim karşıma çıkmana
gerek yok. Bunun gibi karşılıklı programlar hazırlarsınız. Tüm bunları
söylememdeki asıl amaç şudur. Hani birilerine kızıyoruz ve onlara
küsüyoruz ya. İşte bunlarda onların hiç bir suçu yok. Çünkü onlar
sizinle yapmış oldukları anlaşma doğrultusunda görevlerini yerine
getiriyorlar. O yüzden bu insanları derin bir arzuyla af etmeniz ve
varlıklarına şükretmeniz gerekmektedir. Bu deneyimleri yaşadığınız bu
kişilerle bu şekilde yaşamaya siz karar verdiniz. Hiç kimseye
kızmamalısınız.
Hepiniz
biliyorsunuz ki evrende iki büyük enerji vardır. Biri "Korku enerjisi"
diğeri de "sevgi" enerjisi. Korku enerjisi bedeninizde daha çok
barındığı sürece, aynı olayları defalarca yaşarsınız. Ne zamanki
korkularınızı bulur ve onları temizlerseniz artık size bu deneyimleri
yaşatacak enerji gelmeyecektir.
Diyelim
ki bir yerde çok öfkelendiniz onun altında mutlaka bir korku vardır.
Birisi sizin korku düğmenize basmıştır. O anda karşınızdakine tepki
vermeden bir durun ve diyin ki benim hangi korkuma basıldı. Onu bulun ve
o anda temizleyin. Ya da birileri hakkında siz sürekli yalancı, kaba,
terbiyesiz vs. gibi sözler söylüyorsunuz. Bu durumda size çok ağır
gelecek ama karşınızdaki kişi size aynalık yapıyordur. Bir sorun
kendinize ben kime ya da kimlere bu şekilde davranıyorum.
Bir
de hayat deneyiminiz içinde hiç beklemediğiniz bir olay yaşadınız. Ve
ben bunu hak etmedim dediniz. Yine durup düşünün ve diyin ki "ben bunu
nerede ektim ve şimdi biçiyorum". Bulabilirseniz hemen o anı temizleyin
"ben yaşadığım herşeyi tam olduğu gibi kabul ediyorum" diyin ve şu anda
kaçınılmaz yaşananı kabul edin. Bulamayabilirsiniz belki o zaman bu
yaşanan geçmiş yaşam tecrübelerinizde ekmiş olduğunuz bir durumdur. O
zaman yine de yukarıdaki gibi yaşamış olduğunuz herşeyi olduğu gibi
kabul edin ve o anları sevgiye dönüştürün. Tüm bunları yaptığınızda
göreceksiniz hayatınız nasıl değişiyor. Çünkü artık çevreniz de sevgi
enerjisi oluşacak. Ve sevginin olduğu yere asla korku barınamaz.
Yuvaya dönüş yolunda ışığınız eksik olmasın
.
Nilda Ferhan Efeçınar
Nilda Ferhan Efeçınar
0 yorum: