Çekim yasası
evrenin yasalarından insanların şu anda ismini en çok duymaya başladığı
yasalardan bir tanesidir. İnsanların istediklerini ilgili olduğu için en çok
ilgi çeken yasadır. Çekim yasası; aynı frekansa
sahip enerjiler birbirlerini çekerler şeklinde tanımlanabilecek bir yasadır.
Evrende her
şey enerjidir. Bir tabak yemek de, son model arabada. Eğer yemek bulmak kolay
ama araba zor derseniz isteyişi algılamadınız demektir. İstediğiniz arabada
olsa yemekte ikisini de elde etmeniz ayni mekanizma ile çalışır.
Bir kişi
hangi enerji ile şarj olmuşsa, o frekanstaki enerjileri kendisine çekecektir.
Bir kişinin bir enerji ile şarj olmasını sağlayan şey ise onun ürettiği duygu
ve düşüncelerdir.
Halk arasında
” Para, parayı çeker. “ sözü buna güzel bir örnektir. Bir kişi eğer olumlu ve
güzel enerjilerle doluysa ve mutluysa yaşamına çekeceği enerjilerde yine olumlu
ve güzel olacaktır. Yine halk “arasında" Kötü şeyler üst üste gelir"
sözü de buna başka bir örnektir. Kötü bir deneyim yaşayan kişi bu deneyimin
etkilerini üzerinde taşıdıkça buna uygun başka enerjileri kendisine çekmeye
devam edecektir
Günümüzde bu
yasayı duyan birçok insan bu yasanın nimetlerinden faydalanmak istiyor. Ancak
birçoğu da yasayı tam anlayamadığı için hüsrana uğruyor. Aslında temel mantık
belli evrende her şey enerji ve bizde düşüncelerimizle bu enerjiyi
yönlendirebiliriz.
Çekim
yasasında “Ne istediğimizi bilmek” çok önemli bir adımdır. Bugün birçok insanla
yaptığım sohbetlerde insanlar ne istediklerini bilmediklerini söylüyor. Kendi gerçeklikleri
içerisinde kaybolmuş, yaşamın kavgası içinde boğulmuş olarak kendi sorumluluklarını
almak istemiyorlar. İnsanların kendi yaşamlarının kontrolünü ele almaları için
bilinçaltı temizliği çalışması önerdiğim birçok kişi çok fazla sorunları
olduğunu ve nere
den başlayacağını bilemediğini söyleyerek. Çalışmalardan çok kolayca vazgeçiyorlar.
Sihirli bir değnek arıyorlar. Sihirli bir değneğin kendilerine dokunarak tüm sorunlarını yok etmesini bekliyorlar. Ama aslında o sihirli değneğe sahip olduklarını ama onu kullanmayı öğrenmeleri gerektiğinin farkında değiller. Yaşamlarının kontrolünü ele almaları aslında bir sihirli değnek. Yaşadıkları olayların tüm sorumluluğunu kabullenip hayata bakış açılarını değiştirdikleri anda hayatları sihirli değnek dokunmuş gibi değişeceğinin farkında değiller. Yapmamız gereken o sihirli değneği kullanmayı öğrenmek.
den başlayacağını bilemediğini söyleyerek. Çalışmalardan çok kolayca vazgeçiyorlar.
Sihirli bir değnek arıyorlar. Sihirli bir değneğin kendilerine dokunarak tüm sorunlarını yok etmesini bekliyorlar. Ama aslında o sihirli değneğe sahip olduklarını ama onu kullanmayı öğrenmeleri gerektiğinin farkında değiller. Yaşamlarının kontrolünü ele almaları aslında bir sihirli değnek. Yaşadıkları olayların tüm sorumluluğunu kabullenip hayata bakış açılarını değiştirdikleri anda hayatları sihirli değnek dokunmuş gibi değişeceğinin farkında değiller. Yapmamız gereken o sihirli değneği kullanmayı öğrenmek.
Aslında bu
durumdan memnun olan bir var oda egoları. Egoları şu anda onların bulunduğu
kutudan dışarıya çıkmalarını istemiyor. Çünkü o mevcut duruma alışmış. En çok
yaptığımız şey olan mazeretlerimizle besleniyor ve hayatından oldukça memnun. Bizim
her değişiklik istememizde o bizim çocuklarımıza yaptığımız şeyi yapıyor, “cıss
yanarsın”, “ dışarda öcü var. “ vb. sözlerle bizi koruyor. Tabii ki bizde
egomuzun sözünü dinleyip yerimizde oturmaya devam ediyoruz. Çünkü yetişme
tarzımız bu.
Bu durumdan kurtulmak için ne yapmalıyız?
Bu durumdan
kurtulmamız için öncelikle bu durumun farkına varmamız gerekiyor. Kutumuzun
dışına çıkmamız için ne istediğimizi bilmemiz ve nerede olduğumuzun farkına varmamız gerekiyor.
İnsanların çalışmalarda en çok takıldıkları konu burası aslında insanlar ne
istediklerini bilmiyorlar.
Çok
enteresan bir durum gerçekten ne istediğini bilmeyen insan sonuçta ne elde
edebilir ki? Aslında ne istediğini bilmeyen insanlar neye sahip olduklarının ve
nerede olduklarının farkında değiller. Neye sahip olduğumuzu ve nerede
olduğumuzu bilemezseniz ne isteyeceğinizi tabii ki bilemezsiniz. Nerede
olduğunuzu bilmezseniz, ne istediğiniz bilmezseniz sonuçta elde edeceğiniz şey
kocaman bir hiçtir.
Sahip
olduklarınızın farkına varacaksınız ki, neye ihtiyacınız olduğunuzu
değerlendirmeye alabilesiniz. Nerede olduğumuzu bileceksiniz ki hedeflerinize
gidecek yolun haritasını çıkartabilesiniz.
Ne yazık ki
hedef oluşturmak, insanların en çok zorlandıkları bir durum bu. Çekim yasasını duymuş birçok insan yasanın nimetlerinden
faydalanmak istiyor. Ama nasıl faydalanacağını bilemiyor. Bir şeyler istiyorlar
ama ne istediklerini bilmiyorlar. Çünkü egoları onları yaşam kutularına
hapsetmiş durumda ve onların bunu bilmesini istemiyor. Ancak gerçekten değişim
isteyen kişiler bunun farkına varabiliyor.
Bu durumu aşmak için ne yapabiliriz?
Aslında
çalışmalarıma başladığım zamanlarda bende bu konu üzerinde üzerine oldukça
fazla takılmıştım. Ben çalışma niyetimi kendime açıkça belirttiğim için sürekli
olarak kendi kendimi teşvikle sorunlarım üzerine çalışmalara devam ettim. Zaman
zaman bende egomun rahatlık alanına takılarak çalışmalarımı aksattığım oldu. Bu
durum beni rahatsız ettiği dönemlerde kendime ilk sorduğum sorulardan birisi “Bu çalışmayı yapmayı neden istemiyorum? Bu
çalışmayı yaparsam hayatımda neler değişecek ne yapmak zorunda kalacağım?”
sorusu idi. Bugünde çalışmalarla ilgili konuştuğum kişilere bunu özellikle
tavsiye ediyorum.
Ben
çalışmalarım esnasında çalışmak istemediğim ilk zamanlarda bu sorunun sonrasında
çok enteresan bir cevap almıştım. “Eğer bu çalışmaları yaparsam mevcut işimden
ayrılıp emekli olabileceğim ve devamında bu işle uğraşabileceğim ancak şu anki
işimin bana sağladığı maddi ve manevi imkânları kaybedebileceğim” korkusu
cevabı almıştım. Bu benim için iyi bir tespitti. Çünkü sorunumun kaynağını
tespit etmiştim. Devamında bu korkumla ilgili çalışmalara başladım. Önce
korkumu detaylandırarak çalışacağım konuları tespit ettim. Emekli olma korkusu,
emeklilikte maddi anlamda zor durumda kalabileceğim korkusu, Yalnız
kalabileceğim korkusu, şu anki işimin bana sağladığı maddi ve manevi imkânlardan
vazgeçememe korkusu, başarısız olma korkusu, ailemin bu durumdan beni
suçlayacağı korkusu gibi bir çok korkum üzerinde çalışma yaptım. Her çalışma
sonrasında daha fazla rahatlamaya başladım.
Hedeflerime
doğru adım adım ilerlemeye başladım. Hedeflerim için ihtiyaç duyabileceğim şeyler
birer bire önüme gelmeye başladı. Kendi yaşamının kontrolünü almaya kara vermiş
kişiler karşıma çıktı. Onlarla yaptığım her sohbetle kendimi daha fazla
geliştirmeye başladım
Bu çalışmalarla
birlikte diğer korkularımı da çalışmaya başlamıştım. Çünkü çalışmamın önündeki
en büyük engeli tespit etmiştim. Devamında kendime güvenimin gelişmesi ile sitemde kendi yazılarımı yayınlamaya başladım.
Yazılarım sonrasında bilgi isteyen kişi miktarı artmaya başladı. İnsanların
sorunlarının farkına varmasını sağlamak ve onlar için çözüm sunmak oldukça
güzel bir duyguydu benim için. İnsanları yönlendirirken en çok karşılaştığım ne
istediğini bilmememe konusu hala kafamı kurcalıyordu.
Ne istediğimizi nasıl tespit edebiliriz?
Ben kendi
hayatımın kontrolünü elime almaya karar verdiğim için karşılaştığım konuları
çözümlememi sağlayan bilgiler karşıma çıkıyordu. Bunlardan birisinde bu sorunun
cevabını bulmanın ne kadarda kolay olduğunu gösteren bir yöntemi keşfettim. Darel
Rutherford’un “Çözüm Olmak” kitabında bu konuyu çok kolay bir şekilde
çözümlüyordu.
Ne istediğiniz
tespit etmek için öncelikle hayatınızda istemediklerinizi tespit edin diyordu.
Daha sonrada bu istemediğiniz şeyleri istediğiniz şeylere çevirin diyordu. Olay
bu kadar basitti. Ben bu çözümü gördüğümde oldukça etkilenmiştim. Çünkü çözüm
bize hem ne istediğimizi tespit etmemizi sağlarken aynı zamanda nerede
olduğumuzun ve en önemlisi kim olduğumuzun tespitini de sağlıyordu. Yani
çalışma için her şey hazırdı.
Eğer
hayattan ne istediğinizi bilmiyorsanız bunun sebebi kim olduğunuzu
bilmemenizdir. Kim olduğunuzu bildiğinizde hayatınıza neyin ait olduğunu
bilirsiniz, eğer bunlara sahip değilseniz bunlara sahip olmayı seçersiniz. Kim olduğunuz bilmek size çözüm yollarını
gösterir.
Ne istediğinizi bilme çalışması:
Bunun için kâğıt
alın ve bu kâğıdı iki eşit parçaya bölecek bir çizgi çizin. Sol tarafa
hayatınızda istemediklerinizin listesini çıkartın. Sağ tarafında bu
istemediklerinizin tam tersi istediklerinizin listesini tapın. Böylece her şey
istemediklerinizi iptal etsin.
Hayatımda İstemediklerim
|
Hayatımda İstediklerim
|
1. Oturduğum yeri sevmiyorum
|
1. Kendi evime sahip olmak.
|
2. Hayatımı kazanmak için yaptığım işi
sevmiyorum.
|
2. Hoşlandığım iyi bir iş.
|
3. İlişkilerimde terk edilmeyi sevmiyorum.
|
3. Mutlu ve huzurlu olduğum güzel bir
kişi ile ilişki yaşamak.
|
Şimdi artık
ne istediğinizi biliyorsunuz. Bundan sonraki listenizi önem sırasına göre
düzenlemek ve ona göre çalışmaya başlamak.
Ne istediğiniz
bilmek önemli bir adımdır. Hayattan ne istediğinizi bilmeye başladığınızda bir
sonraki ve en önemli adımı atmaya hazır olursunuz, istediklerine sahip olan
kişi olmayı seçmek. Hayatınızda elde edeceğiniz her şey sizin kim olmayı
seçmenizle bağlantılıdır. Siz kendi kimliğinizi istediğiniz şekilde
değiştirdikçe hayatınız sahip olduğunuz şeylerde değişecektir.
Yazımı Kayıp Gül
kitabından almış olduğum bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
“Bir dağ hayal et …. Zirvesinde manzarası çok güzel orada olmayı çok
istiyorsun. Ama zirveyi kendinden çok uzak gördüğün için ümitsizliğe
kapılıyorsun. “Oraya nasıl olsa varamam” deyip vazgeçiyorsun.
Oysa zirveye varanların adımları seninkilerden daha büyük değildir. Ama
onlar, o küçük adımları birbiri ardına atmayı sürdürmüş kimselerdir. İmkânsızı
gerçekleştiren mucizeler değil sürekliliktir. Suya sarp kayayı deldirende
budur.”
Kendi hayatının
kontrolünü eline alıp başaranların adımları sizinkilerden daha büyük olduğunu
sanmayın başaranlarla, başaramayanlar arsındaki fark azimle ve sabırla
çalışmakta yatmaktadır. Hayatınızı değiştirmenizi sağlayacak kendi sihirli
değneğinizi kullanmayı öğrenmenizi tavsiye ederim.
Sevgilerimle
Halis Şhnr
Peki hangi işi yapmak istediğimizi nasıl bulacağız ?
YanıtlaSilCevabı bulursan bana da söyle
SilCevabı bulursan bana da söyle
Silinfo@kaplanmustafa.com ulaşın size ne iş yapabileceğinizi söyleyeyim
Silayagı olmayan ne yapıcak o da insan bende herkes eşit olmalı degilmidir.
YanıtlaSilYaradanın dünyayı oluştururken ki düzeni yaradanın tasarrufudur. Bunun nedenini bilecek kişide yaratandır. Onu sorgulamak bana düşmez.
YanıtlaSilYazılarınızı ilgiyle takip ediyorum gerçekten sayenizde hayatım değişiyor Teşekkürler sizi keşfetmemi sağladığı için önce herşeyin yaratıcısı yüce Rabbime sonra da size.
YanıtlaSilYazılarınızı ilgiyle takip ediyorum gerçekten sayenizde hayatım değişiyor Teşekkürler sizi keşfetmemi sağladığı için önce herşeyin yaratıcısı yüce Rabbime sonra da size.
YanıtlaSilYazılarınızı ilgiyle takip ediyorum gerçekten sayenizde hayatım değişiyor Teşekkürler sizi keşfetmemi sağladığı için önce herşeyin yaratıcısı yüce Rabbime sonra da size.
YanıtlaSilSevgiyle
YanıtlaSilhalis bey birini değiştirmek mümkün mü sizce
YanıtlaSilya da kendimizi değiştirmeyi başardığımızda istediklerimizi belirleyip o yolda ilerlediğimizde, hayatımızda önemli yeri olan insanların bu isteklerimiz doğrultusunda değişmesi mümkün müdür ?
görüşlerinize çok değer veriyorum kimseyi değiştiremezsin sözü hep söylenir siz ne diyorsunuz
Kendi istemedikçe değiştirmek mümkün değildir. Ancak sizin enerjiniz değiştiğinde ona karşı öfke ve kızgınlıklarınızı bitirdiğiniz takdirde onun tepkisi daha farklı olacaktır.
YanıtlaSilMerhaba Halis bey, cekim yasasi ile ilgili ders almak istiyorum. Size nasil ulasabilirim
YanıtlaSilMerhaba lütfen bana geri donun çünkü çok önemli bi mesele bu anlattiginiz ben bunu bugün bi hocamdan dinledim hatta izledimde ben bunu bilen ve bu sirri bilen kişilerden çok daha farklı olduğunu düşünüyorum bunu bilen hicamda öyle dedi lütfen mesajima cevap verin
YanıtlaSilİletişim sayfasında bana nasıl ulaşacağınız konusunda bilgi mevcut oradan ulaşabilirsiniz
YanıtlaSil