Images

Pozitif Enerji Yaymanın 11 Sırrı

1-    Gülümseyin: Gülmek sizi ve çevrenizdekileri pozitif bir moda sokar. Kötü hissediyor bile olsanız 30 saniyeliğine de olsa gülümsemeyi deneyin ve yaratacağı farkı görün.
2-    İltifatlarınız samimi olsun: İltifat ve komplimanlarınızda içten olun, abartıya kaçmayın. Kişinin görünümü ya da herkesçe bilinen özellikleri yerine pek bilinmeyen yönlerini öğrenin. Mesela soul müziğe olan ilgisini… Ve iltifat edecekseniz bunun hakkında güzel şeyler söyleyerek takdirinizi sunun.
3-    Sarılın: Sarılmak da gülmek gibi basit ama etkisi büyük sihirli davranışlardandır. Yakınlık ve samimiyet derecesine göre sarılmaktan, kucaklaşmaktan çekinmeyin.
4-    Cesaretlendirin: Dünyada cesaret kırıcı yeterince şey var zaten. Haberler, gazeteler, konu-komşu, eş-dost kötü haberler verip durmuyorlar mı? Yüksek potansiyeli olan çok kişi, sırf cesaret kırıcı şeylerden dolayı başarısızlığa uğramakta. Bu nedenle çevrenizdeki kişilere destek olun, cesaretlerini kırmayın, hayallerine saygı duyun.
5-    Pozitif duygular geliştirin: Duygular bulaşıcıdır. Pozitif düşünceyi bulaştırmak için de pozitif ve iyimser yaklaşım geliştirin. Gülümsemek yanında yaşama değer verin, olumlu hatıralarınızı hatırlayın, gündeminizde onlar olsun. Böylece pozitif duygu ve düşünceye doğru sıçrayış gerçekleştirirsiniz.
Images

Kaderini sev, belki seninki en iyisidir.......



Kaderini sev, belki seninki en iyisidir.......
Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.
Güneş onu yakıp kavurur.
O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye."Ol" der Tanrı.
Güneş oluverir.Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur.Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.

Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı.
Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
Herşey karşısında eğilir.Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
Ordan esen burdan eser, kaya banamısın demez!
Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...
Sırtında bir acı ile uyanır....
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır...
Images

Aldığımız nefes bir mucizedir

Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir.


Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir. Bunu söylediğiniz herkes evet, doğru der. Balıklar, kuşlar, böcekler hayatı sorgulamazlar, öfke duymazlar, yargılamazlar, hiç bir şeyi yok etmeyi düşünmezler, hatta evet düşünmedikleri için zihinlerine, yüreklerine başka fısıltılar dolmadığı için sen insan gibi hayata, dünyaya negatif bir etki bırakmazlar. Çöp üretmezler, kirletmezler, ihtiyacından çok almayı, sömürmeyi bilmezler… Onlar sadece yaşadıkları ana bakarlar. İnsan? Düzinelerce kitap devirir. Konuşur, düşünür (!) Tüm dinleri, ruhsal öğretileri altüst eder, toplantılara katılır, deneyimlerine anlam vermeye çalışır, televizyon izler, gazete okur, araştırır, inceler, binlerce ses…. zihin sürekli didikler, gıdıklar, yargılar, tartar, karşılaştırır, ölçer biçer, kullandığı yüzde bilmem kaçlık kapasiteyi az biraz doldurunca sınırsız kaynaktan bir damla öğrenince, hissedince nirvanaya ulaştım sanır içten içe. Kendisine söylenenleri, öğrendiklerini uygulamaya ve anlatmaya başlar. Hep olumlu olmaya çabalar, öyle algılamaya çalışır, tüm kitaplarda yazan o değil mi? Aslında en büyük tuzağa düşülmüştür. Olan şey hükmetmeye çalışmak, güç elde etmeye çalışmak, saygınlık hayranlık uyandırmaya çalışmak ve daha bunların pek çok yavrusudur. Bir gün bir şey olur ve gerçekten dürüstçe içine bakabiliyorsa dışarıdan gelen her şeyin yapıştırma olduğunu hiç bir şeyin onu değiştirmediğini sadece suyun üstünde akıntı olduğunu alt tabakanın hala aynı koyulukta, karanlıkta kaldığını görür. Ya da tam tersine bazı insan da; sorumsuzca, düşünmeden, aramadan, hissetmeden yaşamaya, sadece bir robot gibi gün doldurmaya, önce nafakasını çıkartmaya sonra kefen parasını biriktirmeye bakar yada nerede akşam orada sabah dünyanın nimetlerini sömürmeye çalışır gittiği yere kadar. Yine bir şeyler eksik, ya da fazla. Hani insan bok böceğinden daha üstündü? Peki yanlış olan nedir, insan? İçinde dürüst kalmış gerçek olan asıl İnsan sessiz çığlıklar atar. bir şey yanlış. ben buradayım, içinde Peki yanlış nerede? Neden sana ulaşamıyor gerçek anlamda ya da aslında sen neden duyamıyorsun? Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir. Ama her an yaşadığı mucizenin gerçekten farkına varamaz insan. Sadece aldığı verdiği nefesin bile bir mucize olduğunu fark etmez. Şükretmez. Gerçek anlamda şükür? Aslında yaptığı asıl şeyin maddi yada manevi fark etmez; zihninin en ince kıvrımlarında nasıl daha çok alacağını öğrenmek olduğunu fark etmez ya da fark etmek istemez. Oysa insanın asıl doğası sevgi dir. Sevgiye giden yol ise vermek ve şükretmek ten geçer. Ama hiçbir şey istemeden, umut etmeden. Yeryüzüne sevgi titreşimleri vermediğiniz taktirde aldığınız her nefese ihanet ediyorsunuzdur. 


Sevgiyle kalın
Images

Mutluluk Üzerine Küçük Bir Ders

Kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastladı.

Dilenciye “Dile benden ne dilersen” dedi.
Dilenci güldü ve;
“Sanki dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz” diye yanıtladı.


Kral dilencinin bu sözlerinden çok alındı ve dilencinin istediğini yerine getireceği konusunda ısrar
etmeye başladı:

“Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim” dedi.

“Sen söyle hele; ne istiyorsun?”

Dilenci “Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım”dedi.

Dilenci sıradan bir dilenci değildi. Kralın ilk yaşantısında öğretmeni olmuştu ve ona şu sözü vermişti:

“Bundan sonraki yaşantında tekrar karşına çıkıp seni uyaracağım.”

Kral bu olayı çoktan unutmuştu. Bu yüzden ısrar ediyordu:

“Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir kralım” dedi.

“Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.”

Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp,
“Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misin?” diye sordu.
Images

Hayatta Muvaffak Olma Yolunun Tehlikeleri ve Düşmanları

Yetişme ve muvaffak olma yolunun genç yolcusu ! Bil ki tuttuğun yolda bir çok tehlikeli geçitlerin ve yol kesen düşmanların vardır.
Gerçi bunlara yalnız sen değil, hayat yolunun her yolcusu rastlayabilir.Fakat bu düşmanlar, senin gibi hayatın henüz eşiğindeki tecrübesiz masumlara musallat olmayı çok sever…..
Müsaade et de sana evvela, yolunu bekleyen düşmanları ve rastlayacağın tehlikeleri göstereyim.

1. MUVAFFAKİYETİN İLK DÜŞMANI TEMBELLİKTİR.
Muvaffak olma yolunda senin ilk büyük düşmanın tenbelliktir. Burada sana tenbelliği tarif edecek değilim…Onu sen, ben, hepimiz az çok tanırız. Yalnız ben sana şunu söyleyeceğim ki, tenbellik insanın karşısına çıkıp ta mertçe savaşan bir düşman değildir. Bilakis eski peri hikayelerindeki gibi, şekilden şekile girecek ve bin bir hile kullanarak alt etmeğe çalışan bir NAMERTTİR. Tehlikesinin büyüklüğü de buradan gelmektedir. HAYATTA MUVAFFAK OLMA YOLUNUN TEHLİKELERİ VE DÜŞMANLARI
Yetişme ve muvaffak olma yolunun genç yolcusu ! Bil ki tuttuğun yolda bir çok tehlikeli geçitlerin ve yol kesen düşmanların vardır.
Gerçi bunlara yalnız sen değil, hayat yolunun her yolcusu rastlayabilir.Fakat bu düşmanlar, senin gibi hayatın henüz eşiğindeki tecrübesiz masumlara musallat olmayı çok sever…..
Müsaade et de sana evvela, yolunu bekleyen düşmanları ve rastlayacağın tehlikeleri göstereyim.
Images

Sen Sevgisin


Sen Sevgisin Sevgi, nesneye bağımlı değildir. Senin Özneliğinin ışımasıdır; ruhunun ışımasıdır.Ve ışıma ne kadar enginse ruhun da o kadar büyüktür. Sevginin kanatları ne kadar geniş açılırsa , varlığının göğü de o kadar büyüktür. 


Şimdi soruyorsun " Sizi sevmeye muktedirmiyim?" yine aynı yanılsama. Sadece" SEVGİ OLMAYA MUKTEDİRMİYİM " diye sor.

Benim mevcudiyetim karşısındayken beni sevmeyi düşünmene gerek yok. Aksi takdirde her zaman ki yanılsamalarının dışına çıkmamış olursun.Burada sadece sevgi olmayı öğrenmelisin. Elbette senin sevgin bana da ulaşacaktır; başkalarına da ulaşacaktır. O seni çevreleyen , her tarafa yayılan titreşim olacaktır. Ve şayet pek çok insan basit bir şekilde sevgilerini , şarkılarını, mutluluklarını yayarlarsa burası bir tapınağa dönüşür.Bir tapınak yapmanın başka bir yolu yoktur. O zaman tüm alan yeni bir enerji ile dolar. Ve kimse yolunu şaşırmaz,çünkü bu kadar çok insanın sevgisi üzerine yağıyor.Her bir kimsenin üzerine pek çok insanın sevgisi yağıyor. Hayat Sevginin çiçek açması için bir fırsattan başka bir şey değildir. Eğer canlıysan son nefesinde bile fırsat oradadır. Tüm hayatın boyunca kaçırmış olabilirsin: Sadece son nefes, yeryüzündeki son nefes: EğerSevgi olabilirsen hiç bir şeyi kaçırmamışsındır.Çünkü tek bir sevgi anı sevginin bütün sonsuzluğuna eşittir.OSHO
Images

Sen Sevginin Işığısın

Bugüne yeniden dogan sana, merhaba ..

sen sevginin ışığısın..

herkes bizlerin istediği gibi değil, olması gerektikleri gibidir.

yargılarımız ve yargılarımız.

çocukluğumuzdan beri, büyürken bizimle birlikte büyüyen ve gürbüzleşen yargılarımız.

yargı sistemimiz öylesine gelişmiştir ki, etrafımızda ne olursa olsun,
aklımıza ilk gelen düşünce yargılarımızdır.

yargılarla dolu günlerimize bir göz atarsak;

"babam da bağırmadan konuşamaz",
"annem de laftan anlamaz, sürekli dırdır eder",
"bu kadın ne kadar çirkin, makyaj yapsa ne olur ki",
"şu adama bak, o boyla o arabaya hiç yakışmış mı?",
"bu adamın doğru bir iş yaptığı yok".

bu örneklere siz daha binlercesini ekleyebilirsiniz.
biri size "kahve mi, çay mı içersiniz?" diye sorduğunda, cevap kahve de olabilir çay da.

bunun nedeni sadece tercih etmenizdir. hiç çilek niye kırmızıdır diye sorgular mısınız?
yaptığınız sadece çileğin lezzetini düşünmektir.

kişileri ve olayları oldukları gibi kabullendiğinizde de hayatınız lezzetlenir.
değiştirmeye uğraşmayın. başaramazsınız.

işin sonunda, siz mutsuz ve huzursuz olursunuz. bunca yargılama içinde, kendinizi unutuyorsunuz
ve sadece bir yargı makinesi haline geliyorsunuz.

herkes bizlerin istediği gibi değil, kendi istedikleri gibidirler.

yaydığımız frekansa uygun olanlar bizimle hayat yolunda dansa devam eder,
uymayanlar ise farklı yollarda.

evrensel aşk tadında kaldıgımız sürece etrafımızdakiler ve içinde soludugumuz olaylar bu frekansda seyredecektir

kendinize aşk ile bakın..