İnsanlara hayatlarını daha iyi bir hale getirmeleri konusunda yardım etmek için kullandığım yaklaşımlardan biri onları bir ışık transı içine sokmak, onlar için iyi duygular yaratmak ve sonra onları kendilerini farklı bir şekilde davranırken görebilecekleri bir tarafa doğru yöneltmektir. Herkes belli bir dereceye kadar farklı şekilde davranmayı öğrenebilir. Ve herkes iyi duygular yaratmayı öğrenebilir. Öncelikle bunun nasıl bir şey olacağını bilmeleri gerekiyor, ancak o zaman bunu kendileri için nasıl yapacaklarını planlayabilirler.
Planlama tabii ki biraz
zaman alır ama bu yerinde harcanmış bir zamandır. Birçok insan bunu zaten
yaptığına göre (anksiyete sahibi birinin market alışverişine gittiğinde bir
atak yaşamayı planlamadığını mı düşünüyorsunuz ya da saplantılı zorlantılı
davranış bozukluğuna sahip birinin günün belli zamanlarında zorlantılı bir
şekilde davranmayı planlamadığını mı sanıyorsunuz?) bunu doğru dürüst bir
şekilde yapabilir, istediğiniz sonuçları alacağınıza emin olabilirsiniz.
İlk adım her zaman
seçenekler inşa etmektir. Bu 'doğru seçimi' ya da 'doğru şeyi' yapıp
sonrasında bunun size kendinizi iyi hissettirmesini umut etmekle aynı şey
değildir. Bu birçok öz gelişim programının temelidir. Ve aynı zamanda bir hayal
kırıklığı formülüdür. Bunun nedeni çok basittir: Biz genellikle ne yapmamız
gerektiğini, nasıl hissetmemiz gerektiğini biliriz ve bunu yapmamak bize
kendimizi feci hissettirir.
Bu genellikle seçim yapma
esnekliğinden yoksun olduğumuzda ortaya çıkan bir durumdur. Eğer sadece tek bir yanıtımız varsa sıkışıp kalmış
oluruz. Eğer iki yanıtımız varsa öne arkaya salınıp durabiliriz. Eğer üç
seçeneğimiz varsa her şey çok daha iyi gelmeye başlar.
Ama ben 'seçeneklere sahip olmaktan' söz ederken bunu kavramsal bir şey
olarak söylemiyorum. Duygusal bir şey olarak söylüyorum. Bu farklı hissetmeyi
öğrenmekle ve gitmek istediğiniz yönde hareket ederken daha iyi duyguların
ortaya çıkmasını sağlamakla ilgilidir. Virginia bir seçeneğe sahip olmaktan söz
ederken bunu zihinsel olarak bilmekten söz etmiyordu. Sizin gönüllü seçiminizi
yapmadan önce hangi seçeneklere sahip olduğunuzu nörolojik olarak tecrübe etmeniz
gerekiyor.
Bir uçağa bindiğimizde
korkudan dehşete düşmek yerine sakin olmanın daha iyi bir seçenek olduğu
konusunda hepimiz fikir birliğinde olabiliriz ama bu bizim sakin olma seçeneğine
sahip olduğumuz anlamına gelmez; en azından siz ya sakin ya da dehşete düşmüş
şekilde hissedebilene kadar. Ancak o zaman bir seçeneğe sahip
olursunuz.
Birçoğumuz yapmamız gereken
şeylerin ne olduğunu bilir ve onu yapmaz. Çikolatalı pastayı yemememiz
gerektiğini bilir ama yine de yeriz. Ben şeker hastasıyım ve tatlı yiyorum,
yememem gerektiğini biliyorum, bunu o kadar iyi biliyorum ki onu telafi etmek
için yemekten önce ekstra insülin alıyorum. Ama eğer plan yapmazsanız kötü
seçimler sizin canınızı acıtır. Örneğin başka kadınlara bakmamaları gerektiğini
bilen birçok evli erkek vardır ama kendilerine engel olamazlar. Bunun nedeni
aslında aldırış etmeme seçeneğine sahip olmamalarıdır. Bundan nasıl
kurtulacaklarını bilmezler çünkü onun nasıl bir duygu olduğunu bilmezler.
Bana göre bir seçeneğe sahip
olmak sizin birden fazla şey hissetme kapasitesine sahip olmanızdır, oysa
birçok insan için bu doğrudan uyaran tepki demektir. İçeride gerçekleşen
düşünme isteyerek yapılan bir şey değildir. Seçim siz amaçlı bir şekilde
düşündüğünüzde gerçekleşir, kendi düşüncelerinizin kurbanı olduğunuzda değil. Seçim
sizin farklı olasılık setlerine sahip olmanız ve onlar arasında tercih yapmanız
demektir. Seçim seçeneğinizin size getireceği yön ve sonuç
konusunda net bir fikirle kasıtlı bir tercih yapmanızdır, önce seçip sonra başka
bir şey seçmiş olmanız gerektiği için pişmanlık hissetmek değildir.
'Takılıp kalmış' olmaktan
şikâyet eden birçok insan, onları bu durumda bırakan şeyin ne kadar güçlü,
yıkıcı, benzersiz bir şey olduğunu ortaya atıp durur. Asıl önemli olan nokta şu
ki, onlar bu şekilde düşündüğü sürece o şey onları ezmeye, yıkmaya devam
edecektir. Ama aslında güçlü değildir, benzersiz hiç değildir. Bu kişiler
sadece onu o şekilde gösterme alışkanlığına sahiptir ve yapılabilecek başka
seçimler olduğunu henüz anlamış değillerdir.
İnsanların gerçekten
yapmalarını sağlamaya çalıştığım şey aslında zaten içine girecekleri durumlara
girmeleri ama orada kalmaları ve kendi içlerindeki doğal süreçlere daha fazla
güvenmeleridir. Kendilerini korkutan gerçekten korkunç resimleri tüm
ayrıntılarıyla keşfetmek yerine hangi resimleri beyazlatacaklarını
düşünmeliler. Kökenleri tartışmak, anlamı bulmaya çalışmak yerine sadece
silmeliler, tıpkı filmlerin sonunda ekranın beyazlaşması gibi.
Buradaki kalıp çok basit: İstemediğiniz
görüntüleri silin ve sonra onların yerine hemen arzu ettiğiniz görüntüyü koyun.
Parlaklığı
kontrol eden düğmeyi elinize alın, onu en parlak tarafa doğru sonuna kadar
çevirin ve görüntünün bir bulanıklık içinde kaybolmasını sağlayın. Eğer
bunu beş kere yaparsanız çabalasanız bile resmi anımsamanız zorlaşacaktır.
Bilinçaltı bu basit süreci
bir emir olarak algılar: O değil, bu. A'dan B'ye değil, A'dan C'ye.
Bilinçaltınız mesajı kabul ettikten sonra bunu yapmayı sürdürür. Size herhangi
bir yararı olmayan düşünceleri düşünmek yerine sizi gitmek istediğiniz yere
götürecek düşünceleri düşünmeyi sağlarsınız.
Önemli olan nokta onun bunu
korku olmadan yapmasıdır. Birçok dini liderin, kötü anne, baba ve öğretmenlerin
inandıklarının aksine insanları gerçekten ileri doğru iten şey korku değildir.
Korku bizim ulaşmamızı engeller. İşte bu yüzden buna sahibiz. Bu genel olarak
savaş ya da kaç tepkisi olarak bilinir ama ister savaşın ister kaçın, aslında
zihnin planlayabilen ve onları takip edebilen kısmında değil, halen ilkel sinir
sistemi içinde bir ileri bir geri zıplayıp duruyorsunuz.
Richard Bandler
*****
Halis ŞAHİNER
Daha fazla bilgi ve yaratım araçları için online atölye
çalışmalarıma katılabilir veya kitaplarımı satın alabilirsiniz.
İletişim: 0 553 06 00 464
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
Sayfa : 256
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
0 yorum: