Birçok
kişiyle üzerine eğilip yeniden yapılandırmalar yapmamızı gerektiren bir alan
olmuştur bu.
Kendime
soruyorum bazen, "ben bu duyguyu yaşıyor muyum?" ve "ne
zaman?" "nasıl?" diye.
Açık
konuşmak gerekirse pek belirgin bir cevap bulamıyorum. İşin tuhaf tarafı, çoğu
zaman çok özel biri olduğumu bile düşünmüşümdür :)
Çünkü gerçekte öyleyiz. Her birimiz eşsiz, güzel ve özel varlıklarız. Her birimizin yaşama sunduğu hediye bir diğerinden bambaşka.
Bu varoluş niteliğini algılamaya geçebildiğinde insan, 'değersizlik duygusu' yok olmaya mahkum olan kan emici bir mahluk. Kusura bakmasın artık efendi eve döndü, istilacılar toz olabilirler şimdi. Onu yaşam alanımızı talan etmesi için biz davet etmiştik, çünkü başka bir oluş şekli bilmiyorduk. Şimdi artık uyanıyoruz ve kendimizin daha çok farkına varıyoruz, dolayısıyla suistimale izin vermemek, suistimal edilmeyi artık seçmemek de mümkün hale geliyor.
Çünkü gerçekte öyleyiz. Her birimiz eşsiz, güzel ve özel varlıklarız. Her birimizin yaşama sunduğu hediye bir diğerinden bambaşka.
Bu varoluş niteliğini algılamaya geçebildiğinde insan, 'değersizlik duygusu' yok olmaya mahkum olan kan emici bir mahluk. Kusura bakmasın artık efendi eve döndü, istilacılar toz olabilirler şimdi. Onu yaşam alanımızı talan etmesi için biz davet etmiştik, çünkü başka bir oluş şekli bilmiyorduk. Şimdi artık uyanıyoruz ve kendimizin daha çok farkına varıyoruz, dolayısıyla suistimale izin vermemek, suistimal edilmeyi artık seçmemek de mümkün hale geliyor.
Bu bana,
geçen gece eve yürüyerek dönerken bir grup sokak köpeğinin birden üstüme
saldırmaya çalışmasını hatırlattı. Eskiden olsa, sokakta o saatte yürümeyi bile
düşünmezdim. Ne değişti? Gücümü elime almış olmam ve alanıma benden izinsiz
adım atılamayacağının net bilgisinin sürekli yayınını yapıyor olmam.
Dolayısıyla sürü lideri gözümün içine şöyle bir baktı ve uğraşmaması
gerektiğini anlayıp elemanlarını alıp yolumdan çekildi. O an içeri baktım ve
korku duygusu var mı diye gözden geçirdim. Hayır. Heyecan seviyesi yüksekti ve
öyle bir yoğunlukla bedenimde var oluyordum ki, o enerjinin ismi olsa olsa GÜÇ
olurdu. Şaşırdım; demek insan güçlüyken saldırıya maruz da kalmıyor, karşı
saldırıya geçmesi de gerekmiyor. Eğer köpekler saldırsaydı ne yapardım,
kesinlikle kaçmazdım ve elimden geleni ardıma koymazdım. Bunun anlamı vahşi
olmak demek değil, agresif mevcudiyet içinde olmak demek. Tamamıyla bedeninde,
tamamıyla mevcut, kendi seçimim olmayan şeylerin bana dikte edilmesine karşı
net bir alan, enerji ve bilinçte olmak demek! Her şeyin farkında, her şeyi alıp
kabul eden ve kendisi için en çok katkı olanı özgürce seçebilen.
Agresif
mevcudiyet içinde olamayan, agresif nezaket içinde de olamıyor maalesef. Agresif
nezaket ne demek peki? İçinde bulunduğunuz işlevsel olmayan durumun değişmesi
için olabileceğiniz en büyük katkıyı ve armağanı olmaya tam gönüllü olmak
demek. "Neyi gerektirirse gerektirsin bu değişecek!" diyebilmek.
Böyle bir mevcudiyetin başaramayacağı hiçbir şey yok.
Değersizlik
duygusu ise "kendin olmanın" en başta gelen düşmanlarından biri.
Sürekli başkalarının onun için biçtiği kıyafetleri giyip yaşamın kenarlarında
köşelerinde küskün kalmak... Ve yaşamın aslında ne kadar başka olabileceğinin
hayalleri, umutları içinde kendini avutup, kendi dahil herkese içten içe öfkeli
olmak. Ne yazık ki bastırılmış öfke olduğundan ifade bulamıyor ve gün geçtikçe
iç yıkımlara sebep oluyor. İlginç bir seçim!
Değersizlik
alanından işlev yapanlara önerim şu: Bu neyi gerektirirse gerektirsin her
alanda kendiniz olmak için kendinize tam bir söz verin. Alanınızda kalın ve
bilinç ve farkındalıkla alanınızı genişletin.
İşte açılım yaratacak bir soru sizin için:
Gerçekte
olduğum olağanüstü varlığı hemen bugün bana yaşatacak olan hangi
farkındalıklara ve olasılıklara şimdi erişimim var?
Hatta şu
sorularda olmak müthiş olurdu:
Daha Hafif,
Daha Mutlu, Daha Kendin
Olmak için 21 Soru:
1- Bugün ben
kimim ve beni hangi büyük ve ihtişamlı maceralar bekliyor?
2- Bugün
yaşamıma hangi hediye ve katkıyı olabilirim?
4- Eğer
kendim olsaydım kim olurdum?
5- Evren,
bugün bana güzelliğimi ve muhteşemliğimi göster lütfen?
6-Henüz
farkına varmadığım, benimle ilgili özel, eşsiz ve güzel olan şey nedir?
7- Bugün
benim için eğlenceli olacak neyi yapabilirim?
8- Her şeyi
derhal değiştirecek, neyi farklı olabilirim ve yapabilirim bugün?
9- Bugün
kendimi ve dünyayı nasıl daha iyi bir yer yapabilirim?
10- Daha
önce hiç göz önüne almadığım hangi seçimler, olasılıklar ve değişimler mevcut?
11-
Reddetmeye çalışıyor olduğum, hangi olasılıklar, seçimler ve değişimler mevcut?
12- Eğer
gerçekte yaşamımı ve yaşamın neşesini bugün yaratıyorsam, hemen şimdi neyi
seçerdim?
13- Bugün
kim ve ne için şükran duyuyorum?
14- Şimdiye
kadar imajine ettiğimden ve planladığımdan daha muazzam ve olağanüstü yaşamın
ortaya çıkması neyi gerektirirdi?
15- Beni ne
daha neşeli kılar? Beni ne daha hafifletir? Beni ne tekrar bir çocuk gibi
hissettirir?
16- Ya bugün
yaşamım bir kutlama olsaydı?
17-
Başarısız olmayacağımı bilseydim, bugün ne yapardım?
18- Eğer
yaşamımın yaratıcısıysam, bugün ne yapardım?
19- Eğer
bugün yaşamımın basma kalıplığından dışarı çıksaydım, derhal neyi seçerdim?
20- Gerçekte
olduğum gibi farklı olmaya gönüllü olsaydım, neyi yaratabilir, oluşturabilir ve
kurabilirdim?
21- Yaşamımda şimdi ve gelecekte daha fazla neşe,
daha fazla kahkaha, daha fazla bolluk ve bereket... ve daha fazla bilinç ve
farkındalık ortaya çıkmasına izin verecek
bugün ne olabilirim ve alıp kabul edebilirim?
Çiğdem Uysal
Değersizlik Duygusunu Değiştirmek
21 Soruda Kendin Olmak
KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN
Çiğdem Uysal
Değersizlik Duygusunu Değiştirmek
21 Soruda Kendin Olmak
************************************************
KONTROL SENDE kitabımı satın alarak hayatınıza katkıda bulunmak ister misiniz?
KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN
***********************************************
0 yorum: