Kendini
sevmezsen kendinle yüzleşemezsin. - OSHO
Affetmek
bir süreçtir. Hemen bir anda olacak bir şey değildir. Bir yaranın
iyileşmesi gibidir. Adım adım süren bir iyileşme sürecidir. Çoğu kişi öfkenin
ve intikam arzusunun kendi varlığını koruduğuna inanır. Bu nedenle bilinçaltı
affetmeye karşı korku yaratır. Bu tip bilinçaltı kaygıları bulup ortadan
kaldırmak gerekir.
Biz
insanız. İnsan duygusal varlıktır. Duygusal varlık olarak insan yaşamında hata
yapabilir. Yani biz insan olarak duygusal ve hata yapabilen bir varlığız. Bu
nedenledir ki Allah affedici olduğunu Kuran’ da onlarca ayette belirtilmiştir.
“Kullarının tevbesini kabul eden,
kötülükleri affeden ve sizin yaptıklarınızı bilen O'dur.” (Sura-25)
“Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi
ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu
affeder.” (Sura-30)
Affetmeye başlamadan önce öfkenin hangi
konularda tetiklendiğini keşfetmek uygun olacaktır. Sana mantıklı gelen bir
şeyin neden mantıklı geldiğini sorgulamak, sabah uyandığındaki ruh halini
sorgulamak, aynaya baktığındaki ruh halini sorgulamak, eşinle ya da sevgilinle
konuşurkenki ruh halini sorgulamak, işe giderken ve işi yaparkenki ruh halini
sorgulamak affetmek kavramını senin için değiştirmeye başlatacak konulardır.
Bunları yaptıkça kendinle ilgili bambaşka bir bakış açısı keşfedeceksin...
Olaylara
verdiğiniz tepkilerin olayla alakası varmış gibi gözükse de olayın kendisiyle
alakası yoktur. Bu tamamen sizin seçiminizdir.
Evet,
geldik esas en önemli konuya affetmek için
“NE YAPMALI” sorusudur… Çok ilginçtir ki çoğu kitap zaten “ne yapmamız”
gerektiğini binlerce değişik yöntem üzerinde gösteriyor. Ama soru hiç
değişmiyor. Ne yapmalıyız… ?
Ho’oponopono,
Eft, hipnoz, meditasyon, olumlama vs… Bunu yapmalısın, bunu bunu yada bunu… 3
gün yada 5 gün sonrasında yeni soru… Ne yapmalıyız… ?
Evet.
Bu konuda kullanabileceğiniz birçok teknik mevcut. Ancak öncelikle önemli olan
duygularınızın farkına varmak, düşüncelerinizi sorgulamak ve kendinizle
yüzleşmeyi kabul etmek. Düşüncelerimiz kördüğüm olmuşken duygularımızı
kapatmışken hiçbir şeyi çözümleme şansımız olmayacaktır.
Öncelikle
düşüncelerimizi farkına varmamız gerekiyor. Aydınlanıyorum, sevgiyi kabul
ediyorum derken hâlbuki kızgınsın, hâlbuki sende değer görmek, ilişki bulmak,
haklı çıkmak, kavga etmek bazen de öfkelenmek istiyorsun… Yanlış yerden yola
çıkıyorsun
Yanlış
yerden yola çıkınca da hem isteklerimize ulaşamıyoruz. Hem duygularımızı kabul
etmediğimiz için özgürleşemiyoruz. Hem de farklı bir şekilde bastırdığınız
içinde içindeki acı ve suçluluk duygusu büyüyor…
Kişisel
gelişim, çalışmalarında kullanılan tüm yöntemler dört temel üzerine
kurulmuştur… Kabul etmek, Affetmek, Sevgi ve Minnettarlık…
Affetme
çalışmaları konusunda sizin için en doğru yöntem ise sizin en çok hoşunuza
giden yapmaktan zevk aldığınız, isteyerek yaptığınız yöntemlerdir.
Her
insan farklıdır. Her insan farklı şeyleri yapmaktan hoşlanır. Bu bir kendini
keşfetme ve özgürleştirme yolculuğudur.
Yolculuk yaparken insanlar farklı araçlar kullanmaktan hoşlanır. Kimisi
uçaktan, kimisi trenden, kimisi gemiden, kimisi ise attan. Bunların hepsi size
hedefinize götürecek araçlardır. Bunun dışında gerektiği zaman yola uygun araç
seçmek zorunda kalabilirsiniz. Örneğin, Everest’in tepesine çıkmaya
niyetlendiğinizde, bulunduğunuz yerden havaalanına gitmek için önce belki
taksiyle sonra uçakla, sonra yeniden araç ya da başka bir vasıtayla, sonra
binek hayvanıyla devamında ise yürüyerek yolculuk yapmak zorunda
kalabilirsiniz. Her bir aracın yolculuktaki yeri farklıdır. Ancak size uygun donanım, uygun araç ve
sabırla bu yolculukta zirveye ulaşırsınız.
Öncelikle
benim tavsiyem yolculuğa kendimizi güçlendirmekle başlamak daha uygun
olacaktır. Önce içimizdeki beni güçlendirmezsek bu yolculukta oldukça çok fazla
zorluk çekeriz. Kısa sürede pes edip vazgeçebiliriz. Bunun için öncelikle kendini sevme ve kabul çalışmaları
yapılmasını öneriyorum.
Kendini
sevme çalışmasının nasıl yapılacağı Pozitif Gücün Büyüsü Kitabında Louise L.
Hay tarafından anlatılmış olup her sabah ayna karşısında birkaç dakika
gözlerinizin içine bakarak kendinize “Kendimi olduğum gibi seviyor ve kabul
ediyorum” cümlelerini söylemeyi içeren çok basit ama aynı zamanda çok etkili bir
çalışmadır. Gözlerinizin içi parlayana kadar söylemek ve gün içerisinde fırsat
buldukça yapmak çok etkilidir. İlk başlarda sanki boş duvara söylüyormuş gibi
bir his olur devam ettiğinizde ayna karşısında kendinizi gördüğünüzde hemen
sırıtmaya başlarsınız.
İkinci konu kendimizi ve her
şeyi olduğumuz gibi kabul etmek.
Belki anlamamız gereken en önemli konu bu. Birçok insan sözde ben kendimi
seviyorum ve olduğum gibi kabul ediyorum diyor. Ama bunu özde uygulamaya
geçemiyor.
Kabul
konusu sanki istenmeyen duruma razı olmak gibi algılansa da burada anlatmak
istenilen konu gerçeğe direnmeyi bırakmaktır. Evet, geçmişte bir hata yapmış
olabilirsiniz. Başka birisi size sizin istemediğiniz gibi davranmamış
olabilir. Anlamanız gereken esas konu
yaşamış olduğunuz bu olayın değişmesi için direnmek bunun için mücadele etmek
yerine olayı yaşadığınız gerçeği görmek ve bundan sonra ne yapılabileceği
yönünde adım atmaktır.
Ebetteki
rahatsız olduğunuz bir konuda kendinizi ifade edeceksiniz. Örneğin bir kafe de
oturuyorsunuz, az şekerli bir kahve istediniz. Kahve geldiğinde bunun şekerli
olduğunu fark ettiniz. Bu durumda ne istediğinizi uygun bir dille net bir
şekilde garsona söylemek direnmek değildir. Bu kendiniz ifade etmektir.
Ancak,
örneğin dışarıda yağmur yağıyor siz bunu görerek dışarı çıkarken şemsiye
alıyorsunuz. Yağmurun yağdığını görerek, yağmurun yağdığı için kızmak yerine
yağmurun yağdığını kabul edip bir sonraki adım için tedbir alıp devam
ediyorsun. İşte bu kabuldür.
Sevgiliniz
sizi terk ettiyse, reddedildiyseniz, paranız yoksa ailenizle aranız bozuksa,
öfkeliyseniz, vicdan azabı çekiyorsanız, tecavüze uğradıysanız, ağır bir
hastaysanız sadece kabul edin...
Kim
olduğunuzu nasıl bir insan olduğunuzu düşünüp kabul edin. Siğil yada
sivilcelerinizle kabul edin... Kendinizi güzel bulmuyorsanız kabul edin.
Kilolarınızı kabul edin...
Çünkü
gerçek olan bu, gerçeğe direnmek yerine durumu kabul edip normal yaşantınıza
devam etmeyi seçin. Kilolu halinizi kabul etmezseniz her gittiğiz yerde sizin
odağınız kilolarınızda olacağı için kendinizi rahat hissetmeyeceksiniz.
Burnunuzu beğenmiyorsanız her gittiğiniz yerde odağınızda o olacaktır. Siz
kendinizi olduğunuz gibi kabul ederseniz etrafınızdaki herkes te sizi o şekilde
kabul eder.
Gerçeğe
direnmeyi bırakmak size hayata yeni bir bakış açısı sağlar. Dikkatinizi
kendinizde gördüğünüz eksiklikler yerine dışarıya neler yapabileceğinize
çevirirsiniz. Çaresizlik yerine çareyi görmeye başlarsınız.
Herhangi
birinin mükemmel olacağı fikrini bıraktığınız gibi sizinde mükemmel olacağı
fikrini bırakın. Yargılamayı bırakın, kıyas yapmayı bırakın. Değeriniz bir
başkasının değeriyle kıyaslanarak saptanamaz. Yaşam bir yarışma ya da rekabet
değildir. Başarma baskısını bırakın. Başarı toplumun ölçütleri ile değil, sizin
benliğinizle olan ilişki ile ölçülür. Kendinizi seviyorsanız, kabul
ediyorsanız, affedebiliyorsanız başarılısınız...
Bir diğer konu ise kendimizi
olduğumuz gibi onaylamak. Geçmişte her ne karar almışsanız, her ne
yapmış olursanız olun bunu o günkü şartlar içerisinde sizin için en iyisi
olduğunu düşünerek yaptınız. Elinizde bulunan verilere göre yaptınız.
Kararınızın sorumluluğunu üzerinize alın ve sonuçlarını kabul edin. Orada almış
olduğunuz kararınıza takılıp kalmak yerine keşkeler peşinde koşmak yerine
oradaki tamamlanmamış işinizi tamamlayın ve kapatın.
Affetme çalışmaları için uygulanabilecek yöntemlerden biri tek ve çift boş sandalye çalışmalarıdır. Affetme çalışması için sakin ve rahatsız edilemeyeceğiniz bir yer bulun. İki tane sandalye alın ve karşılıklı koyun. Veya bu konuda hayal gücünüzü çalıştırın. Devamında birine kendiniz oturun diğerine ise öfkeli olduğunuz kişinin oturduğunu hayal edin. Duygularınıza odaklanın, duygularınızı hissetmeye çalışın. Bilinçaltı kayıt dönüştürme çalışmalarında en önemli konu duygulardır. Çünkü enerji duygulardadır. Eğer duyguyu hissetmezseniz onun enerjisini hissedip boşaltamazsınız. Kucağınıza bir yastık alın. Karşınızda öfkeli kişi oturduğu yerde o kişiye karşı tüm öfke ve kızgınlığınızı yüksek sesle dile getirin. Avazınız çıktığı kadar bağırın çağırın ona olan öfke kızgınlığınızın nedeni olan konuları haykırın. Fiziksel olarak vurmak istiyor olabilirsiniz. Bunun için yastığı kullanın. Ve içinizdeki tüm kötü duyguları boşaltın.
Sana
öfkeliyim……. yaptığın için.
Sana
kızgınım ………. Şeklinde davrandığın için.
Sana
kızgınım benim …….. davranışımın karşılığında ….. davranışında bulunmadığın
için vs.
Neden
……………………….. yaptın?
Senden
nefret ediyorum çünkü……..
Kibar
olacağım diye kendinizi sınırlamayın. Ve bu olayı sadece zihinde yapmayın.
Buradaki temel amaç zihnimizi boşaltmak. Zihinde yeniden sarmala
girebilirsiniz. Konuşarak, bağırarak ve vurarak yaptığınızda olaya tüm
duyularınız katılacak ve kendiniz için o kadar inandırıcı olacaksınız. Öcünüzü
aldığınızı hissedin ki affetmeyi kabul edebilesiniz. İçinizdeki öfke kızgınlık,
kırgınlık enerjisi bittiğinde doğal olarak rahatlamış olacağınız için olaya çok
daha farklı açıdan bakabileceksiniz.
Sizin
tarafınızdan söylenecek sözler bittikten sonra karşı tarafın savunmasını alın.
Sizin suçlamalarınız için ne diyor. İçinizden onun yerine bir cevap gelecektir.
Cevap
geldiğinde onu dinleyin ve kendinize şunu sorun verilen cevap sizin onu
affetmeniz için yeterli mi? Gelen cevap sizi tatmin ediyor mu? Bu soruların
cevabı evetse onu affetmeye hazırsınız demektir. Onu gerçekten canı gönülden
affedin kendinizi ve onu serbest bırakın. Ona sarılın ve gitmesine izin verin.
Bunun
için aşağıdaki sözcükleri kullanabilirsiniz.
“
Seni
affediyorum. Seni bağışlıyorum. Seni zihinsel ve manevi olarak serbest
bırakıyorum. Bana verdiklerin için teşekkür ederim. Onları sevgiyle kabul
ediyorum. Onlar bende kalacaklar. Sana verdiklerimi sevgiyle verdim onlar sende
kalabilirler. Sana yaşamında iyilik sağlık ve huzur diliyorum. Seni sevgiye
kutsuyor ve serbest bırakıyorum. Gitme izin veriyorum. Sen özgürsün bende
özgürüm. Yolun açık olsun. “
Canı
gönülden yapacağınız affetme çalışması sonrasında o kişi için sizin zihninizde
tutunacak hiçbir dal kalmayacağı için odağınızdan çıkacaktır. Zihninizi
kontrolü yeniden size geçecektir.
Yaşamımızda en çok
suçladığımız kişiler bize en yakın kişilerdir. İlk başlangıçta affetme çalışmalarını anne, baba ve ailenin
diğer üyeleri için yapın. Mutlaka ve mutlaka anne ve baba için yapın. Devamında
hayatınızda etkili ve önemli olan diğer kişiler için (sevgili, öğretme, patron
vs. ) yapın.
Ve
en önemlisi o karşı sandalyeye en sonunda kendinizi oturtun ve kendinize
duyduğunuz öfke ve suçlamaları açığa çıkartın ve boşaltın.
Belki
tek çalışmada aklınıza birçok şey gelmeyecektir. Aklınıza geldikçe diğer
günlerde devam edin. İnanın ailenizle ilişkileriniz farklı boyuta taşınacaktır.
Birilerini affedemiyorsanız
kesinlikle o konuda kendinizi suçluyorsunuzdur. Kendinize bir inanç kalıbı dayatmanız
vardır. Bunu bakın. Kendinizle yüzleşmeyi kabul edin. İnsan olarak kendimizle
ilgili bir kusur olduğunda ya da yapmamamız gerektiği bize dikte edilen bir
davranış yaptığımızda hemen savunmaya geçer ve olayın sorumluluğunu başkalarına
atarız. Ve diğer kişiyi yoğun bir şekilde suçlayarak kendi vicdanımızı
sustururuz. Eğer karşı kişiyi affedemiyorsak kesinlikle bu olayda karşımızdaki
kişiyi affettiğimizde kendi canımız yanacağı içindir.
Hata
yaptığınızda ne olacağınızdan korkuyorsunuz vicdanınızın kanayan yarasında kanı
durduracak olan şey nedir?
Affetme
çalışmasıyla birlikte içinizdeki kanayan yarayı iyileştirmek için adım atmış
olacaksınız. Yarayı temizleyip pansuman yapmış olacaksınız. Burada yapmış
olduğunuz çalışmayı sanal hayata uyguladığınızda gerçek iyileşme o zaman
olacaktır.
Affetme
çalışması sonra içinize bakın hala kanayan bir yer var mı? Öfke ve kızgınlık
duyduğunuz kişi ile ilgili iyi dilekler dilediğinizde ne hissediyorsunuz? Eğer
iyi dilek dileği sizi rahatsız etmiyorsa işte o zaman onu gerçekten
affetmişsinizdir. Yok, hala içinizde bir kırgınlık, kızgınlık varsa hala kıyıda
köşede kalmış bir şeyler vardır. Düşüncelerinizi yeniden bir daha sorgulayın.
İnanın her şey sadece bir
ilizyondur.
Herhangi birinin herhangi bir zaman mükemmel
olabileceği fikrini bıraktığınız gibi sizinde mükemmel olabileceğiniz fikrini
de bırakın.
Dövünmeyi bırakın. “Keşke”ler insanı yanıltır. Bu insanın acı
egosunun en çok beslendiği kelimedir. Bu kelime ile özdeş olmayı bırakın.
Yargılamayı bırakın. Kıyaslamayı bırakın. Değeriniz bir başkasının onayı ile
kıyaslanamaz. Onaylanma isteğini bırakın.
Nefret etmeyi bırakın bu
sizin enerjinizi çalar.
Olumsuzluğu bırakın. Yaşamın nasıl adaletli olması gerektiği ile ilgili
koşulları düşünmeyi bırakın. Yaşam adildir veya değildir. Adil olsa da bu bizim
anlayamayacağımız ilahi düzende adildir. Bunu mantığımızla anlamaya çalışmak
fikrini bırakın.
Her şeyi kontrol etmeye
çalışmayı bırakın. Her
şeyi kontrol edebileceğiniz fikrini bırakın. Zaten her şeyi kontrol
edemezsiniz. Bunun için uğraşmaktan vazgeçin. Bu anlattıklarımı içinize
sindiremiyor olabilirsiniz. Bu sindiremezliği de bırakın.
Hayatın sürekli sonuç almak
üzere olduğunu bırakın.
Hayat sonuç değildir. Süreçtir. Deneyimlemektir. Gelecekte bir yerlerde bir şey
elde etmeye çalışma fikrini bırakın. Deneyimleyin. Deneyimlediğiniz kadarını
takdir edin. Bilgiyi güç saymayı bırakın. Güç olmakta yatar.
Arkadaşlarınızın hepsine
kendinizi kabul ettirmek fikrini bırakın. Arkadaşlarınızla aranız bozuk olabilir. Bunlar onarılmıyorsa
üzülmeyi bırakın. Bütün ilişkilerinizi onarmaya çalışmak fikrini bırakın. Bunu
zaten yapamazsınız. Hayat kan değişimdir.
Hayat deneyimlemektir. Sonuç almak değil.. Hayat
deneyimlemektir. Sürekli bir şeyleri düzeltmeye çalışmak değil. Olayları olduğu
gibi kabullenin. Kendiniz olun. Bağışlayıcı olun. Sevgi veren taraf olun. Bazı
şeyler kendi kendine de düzelebilir. Ya da hiç düzelmeyebilir. Bunları
düşünmeyi bile bırakın.
Rahatlayın ve gevşeyin.
Odaklanacağınız tek alan kendi içiniz olsun... İşte böyle... Harika :)
Canı
gönülden yapacağınız affetme çalışmaları sonrasında bu durumu hayatınıza
yansıtmaya başladığınızda huzurlu ve kaliteli bir yaşamın sizi beklediğiniz
göreceksiniz.
‘"Dünün güneşi ile bugünün
çamaşırı kurutulmaz"
Dün dündü bugün yeni bir gün.
Üçüncü Bölüm
Affetmekle ilgili EFT
çalışması
Sevgilerle
Halis Şahin
0 yorum: