Bu çalışma hikayesi danışanın özel hayatına saygı kapsamında izni alınarak yayınlanmıştır.
******************************************************************
Yapmış olduğum bir bilinçaltı kayıt
çalışmasını paylaşmak istiyorum. Bir hanım takipçim sitem üzerinden bana ulaştı
yardım istediğini belirtti. Ben öncelikle konu hakkında yeterli altyapısı
olması açısından sitemde bulunan Bilinçaltı kayıt temizlik rehberi yazısına
yönlendirdim. Kişilerin gerçek anlamda ne istedikleri konusunda netleşmelerinin
önemli olduğunu düşünüyorum. Bilinçaltı işleyişi altında altyapı bilgisinin
olması yapılacak çalışmada doğru noktalara ulaşma ve hızlı sonuç almayı
sağlayacak bir unsur, aynı zamanda karşınızdaki kişinin kolay anlama ve
kabulleniş konusunda daha açık olmasını sağlıyor.
Yazılarımı okuduğunu ve özel çalışma yapmak
istediğini belirtti. Bende kendisine kendi telefon numaramı verdim. Randevu
için öğlen civarı aradı ve konu hakkında bir genel konuşma yaptık. Kendisine
öncelikli olarak problemin ne olduğunu tespit konusuna yönelik “Şu anda
hayatınızda bulunan hangi şey sizi rahatsız ediyor?” “Hayatınızda değiştirmek
istediğiniz şey nedir?” “Ne istiyorsunuz?” sorularını yönelttim.
Geçmişi ile ilgili bazı sıkıntıları
olduğunu benim yazılarımdaki bazı durumları kendisinin de yaşadığını belirtti.
Ben yeniden kendisine “Şu anda hayatınızda sizi rahatsız eden konu nedir?” diye
sordum. Oda nişanlısından düğüne iki gün kala ayrıldığını belirtti.Ayrılma
sebebini sorduğumda, süreli kavgaları olduğunu nişanlısının kendi başına
hareket etmeyi sevdiğini, bu nedenle de daha öncede sık sık kavga ettiklerini
sonunda da ayrılmaya karar verdiklerini söyledi. Bu durumu evlendikten sonrada
yaşamak istemediği için olayı bitirme kararı aldıklarını anlattı. Kendisine
kavgaların kimin çıkarttığını söylediğimde nişanlısın kendisinin gitmek
istemediği yerlerde gitmek istemesi nedeniyle genellikle kendisinin
çıkarttığını belirtti.Kendisine nişanlına kendinle ilgili taleplerini net
olarak ifade ettin mi? dediğimde yuvarlak cevap verdi biliyordu filan diye
yeniden net olarak söyledin mi? Dediğimde, daha önce söylediğini söyledi.
Kendisine şunu sordum “bu yaşadıklarınla
ilgili ne hissediyorsun?”
Daha anlayışlı olabileceğini, Nişanlısına
layık davranabileceğini ancak bunları yapamadığını söyledi. Nişanlısına layık
olmak ne demek diye sorduğumda ise nişanlısının iyi, şefkatli ve korumacı biri
olduğunu kendisine iyi davrandığını söyledi.
Sözlerinde çelişki vardı. Ancak burada kritik olan şey “Nişanlısına Layık Olmadığını” söyleyerek kendine bakışını gösteriyordu. Kendi ile ilgili yaptığı değerlendirmede değer skalasını ekside olduğu için kendini kabul eden herkesi kendisinden daha iyi olduğunu daha değerli olduğunu düşünüyordu. Düşük benlik sıkıntısı mevcuttu.
Uzun bir süre aynı durumu bende yaşamıştım.
Kendi değerimi düşük seviyemi aşağıda gördüğüm için insanların beni kabul
etmeyeceklerini, dışladıklarını düşünüyordum. Onların beni kabul etmelerini
bekliyordum. Ama sorun şuydu ki dışlayan diğer kişiler değil benim kendimle
ilgili değer yargılarım dayatmalarım, kendimi suçlamam nedeniyle kendimi
küçümsememdi. Ben kendi kendimi kabul edilmez tanımladığım için hissettiğim
dışlanma duygusunu başka birisinin çözümlemesi mümkün değildi. Bu durum kendini
bir kafese koyup kapısını kilitleyip anahtarını kendi cebine koyduktan sonra
başkalarına kapıyı açmaları için yalvarmaya benziyordu. Kendimi dışlayan
kendimken, diğer insanların bu durumdan haberi yokken ben yardım etmedikleri
kabul etmedikleri için onlara öfke duyuyordum. Mağduriyet safhasındaydım. Ve
kurban rolü oynuyordum.
Bunları konuştuktan sonra kendisine akşama kadar ne istediği konusunda beş duyusunu katarak bir imgeleme yapmasını ve imgeleme yaparken hissettiği olumsuz duygularını ot almasını istedim.
Bunları konuştuktan sonra kendisine akşama kadar ne istediği konusunda beş duyusunu katarak bir imgeleme yapmasını ve imgeleme yaparken hissettiği olumsuz duygularını ot almasını istedim.
Akşam randevu saatinde konuşmamızda bu
konuda bir çalışma yaptığını ve tespit ettiği konuları söyledi. Takıldığı tüm
yerlerdeki ana konu, Farkına varılmamak, tercih edilmemek, dikkate alınmamak,
dışlanmak, önemsenmemek, duyulmamak ve yalnız kalmak ve konularında
yoğunlaşıyordu.
Tamamen kendini değersiz görme ile
ilgiliydi. Bunu kendisiyle paylaştığımda hayatında bu tür olayları sıkça
yaşadığını, bir işi için bir yere gittiğinde diğer insanların işleri hızlıca
halledilirken kendisinin sürekli bekletildiğinden bahsetti. Saygı
gösterilmediğini belirtti. Üzerinde yoğunlaşacağımız konu belli olmuştu. Konu
tamamen kendisini nasıl gördüğü ile alakalı idi. Kendisini değersiz biri olarak
gördüğü için etrafa o enerjiyi yayıyor diğer insanlarca da bu duygusuna uygun
davranışlara maruz kalıyordu.
Regresyon çalışmasına geçtik. Gevşeme ve
transa geçme telkinleri sonrasında ona konumuz olan duygusuna odaklanıp bu
duyguyu yogun hissetmesi için telkinlerde bulunduğumda duygu yoğunluğu
sonrasında midesinde bir ağrı olduğunu söyledi. Doğru yerdeydik çünkü mide bazı
şeylerin hazmedilmemesi ile ilgiliydi.
Devamında geçmişine doğru bir yolculuğa
başladık. İlk gittiği sahne Annesi ile ilgiliydi, çocukluğunda kiraz bahçesinde
kendisi oyun oynamak isterken annesi ona kiraz toplaması için ısrar ediyor ve
sonunda da dövüyordu.
Duyguların kaynağının bu sahne olup
olmadığı konusunda ikinci yolculukta, bu kez kendisini çok küçükken annesinin
kucağında bir hamamda gördü. Annesi bir kadınla konuşuyordu. Kendisinin
dikkatini çeken ise kurnanın suyunun sıcaklığıydı, suyun çok sıcak olduğunu
annesine anlatmak istiyordu ama annesi diğer kadınla konuşmaya devam ettiği
için dikkate alınmıyordu ve Annesi suyun sıcaklığına dikkat etmeden ayaklarını
suya soktuğunu ayaklarının yandığını ve ağladığını gördü. Orada yaşadığı duygu
yoğunluğu bu haline de yansımış ufak ufak ağlamalar başlamıştı.
Hissetmiş olduğu korkunun kaynağından emin
olmak için yeniden yolculuk yaptığımızda bu kez de yine çok küçük olduğu bir
zamanda sobalı bir odada olduğunu gördü. Babası televizyon izliyor kendisi ise
emekleyerek sobanın altına girip kül yiyordu. Yanma riski olduğu halde babası
tarafından hiç dikkate alınmıyordu. Devamında babası tarafından salıncakta
sallandırıldığını ama dikkat edilmediği için salıncaktan düştüğünü gördü.
KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN
************************************************
KONTROL SENDE kitabımı satın alarak hayatınıza katkıda bulunmak ister misiniz?
KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN
***********************************************
Gittiği tüm sahnelerde hep aynı şey vardı,
duyulmamış, dikkate alınmamış, önemsenmemiş ve değer verilmemişti. Başka bir
konu var mı? diye bir yolculuk daha yaptığımızda bu kez doğum anına gitti.
Babası kız olduğu için suratını ekşitmiş ve kız olduğu için istemiyordu. Artık
son sahneye ulaştığımızı düşünüyordum. Ancak emin olmak için yeniden yolcuk
yaptırdığımda başka bir sahneye gitmedi.
Sorunun kaynağı olan olaylara ulaşmıştık.
Sıra bu anlamların çözülmesi ve bilinçaltı kayıtlarının temizlenip
değiştirilmesine gelmişti. Olayların içinde etkili olan 2 kişi vardı. Anne ve
Baba. Tüm olaylardaki yaşananlar nedeniyle anne ve babaya yoğun öfke ve
kızgınlık vardı. Burada kendisine öfke boşaltma ve affetme çalışması yapmasını
istedim.
Ortasında iki sandalye olan beyaz duvarlı
bir oda imgelemesini istedim. Sandalyenin bir tanesine kendisinin oturmasını
diğerine ise annesini oturtmasını söyledim. Annesine karşı geçmişte yaşamış
olduğu olaylardan dolayı ona olan öfkesini boşaltmasını istedim. “Anne sana
öfkeliyim, hamamda ayağımı yaktığın için, “Anne sana öfkeliyim ben oyun oynamak
isterken sen beni dövdüğün” gibi sözler kullanabileceğini söyledim. Kendisine
içinden ne geliyorsa söylemesini istedim
Bu durumda şimdiye kadar karşı gelinememiş
bir kişiye karşı duygularını ifade etmek hele de yabancı bir insanın yanında
zor olmakla birlikte annesine olan öfkesini boşlamasını sağlayacak ifadeler ve
suçlamalarda bulundu. Sözleri bittiğinde kendisine annesinin yüzüne bakmasını
ve kendisine ne söylediğine bakmasını söyledim. Annesinin üzgün ve çaresiz
olduğunu gördü. Kendisine “söylenecek başka sözün var mı? “dedim yok dedi. O
zaman “anneni affedebilir misin?” dedim. Derin bir nefes aldı ve affedebilirim
dedi. Bende kendisine bunu yapmasını, annesine sarılıp onu canı gönülden
affedip onu serbest bırakmasını istedim. Bunu yaptı.
Devamında yanı sandalyeye babasını
oturtmasını söyledim. Aynı şeyleri babasına yapmasını istedim. Babası ile
karşılaşmasında oldukça zorlandı sözleri bittiğinde kendisine babasını affedip
affedemeyeceğini sorduğumda babasını yüzüne baktı ve babasını affetmekte
zorlandığını söyledi. Bende kendisine şunu söyledim. “Babana öfken çok büyük
bunun farkındayım, ancak babana ne yaparsan içindeki öfke ve kin sona erer.
Vurmak, dövmek, tekmelemek hangi davranış senin içindeki hıncın soğumasını
sağlar.” Dediğimde annesinin babasına yaptığı gibi dövüp dışarı atmak isteği
geldi. Bende kucağına bir yastık alarak bunu yapmasını istedim. Kendisi
telefonu kapatıp rahat rahat yapmak istedi. Birkaç dakika sonra yeniden
telefonla aradığında rahatlamıştı.
Bu işlemden sonra kendisine diğer
sandalyeye kendisini oturtup kendini suçladığı konularla ilgili kendisine olan
öfke ve kızgınlığını boşaltmasını istedim. Yaşadığı yoğun duygular ve bazı özel
nedenler olabileceği nedeniyle isterse bu durumu daha sonra yapabileceğini
söyledim. Aynı şekilde ayrılmış olduğu nişanlısı için bir çalışma yapmasının
kendisi için iyi olacağını belirttim.
Anne ve babası hakkında yapmış olduğu
çalışmaların ona büyük bir rahatlık sağlayacağını ancak ilerleyen günlerde anne
ve babasını suçladığı bazı olayları hatırlayabileceğini bu durumda öfke
boşaltma çalışmalarını yapmasının onun için iyi olacağını belirttim.
Şu anda sanal olarak yaptığı affetme
çalışmasını gerçek hayata taşıması halinde yaşamında ve anne ve babası ile
ilişkilerinde büyük değişimler yaşayacağını belirttim. Bu durumu daha önceki
çalışmalarımdan deneyimleşmiştim. Anne ve babasına karşı öfke ve kızgınlığı
bitirip canı gönülden affeden kişiler anne ve babaları ile daha önce
yaşamadıkları türden hoşgörülü bir ilişki değişimi yaşıyorlardı.
Çalışma bitiminde kendisine daha önce
gittiği sahnelere gitmesini ve neler gördüğünü anlatmasını istedim. İlk sahneye
gittiğinde kendisini kiraz ağacının altında oyuncakları ile mutlu mutlu
oynarken gördü. İkinci sahnede annesi hamamda daha özenli ir şekilde yıkıyordu.
Üçüncü sahnede babasının kucağında televizyon seyrederken dördüncü sahnede
doğum anında ise babası onu kucağına almış seviyordu.
Yaşamış olduğu olaylara vermiş olduğu anlam
kendiliğinden değişmişti. Devamında kendisini değerli hissetmesine yardımcı
olacak olumlamalar gönderdim. Tam bir verim için yapılan çalışma sonrasında
oluşan boşluğun istediğimiz bilgiyle doldurulması önemlidir.
Yaşamımızdaki her şey bir ilizyondur.
İçinde bulunduğumuz ruh halimizle ona verdiğimiz anlamı yıllarca taşırız. Ancak
anlamamız gereken şey ise hayatın durmadığı sürekli gelişip değiştiği
konusudur. Anlam değişince ilizyonda kendiliğinden değişecektir.. Hayat gelişip
değişirken biz hala eski kalıplara takılı kaldığımız için acı çekmekteyiz. Bir
taraftan ileri gitmek isterken diğer taraftan bizi frenleyen bir kuvvet olduğu
için sürekli olarak bir rahatsızlık ve huzursuzluk içinde ileriye gitmek için
çaba sarf ederken geçmişimizin bizi frenlemesi nedeniyle ne hedefimize
ulaşmakta nede geçmişimizden kurtulmaktayız. Çabalamaya, mücadeleye devam
ederken esas farkında olan şeyi kaçırmaktayız. “İçinde bulunduğumuz anı.”
Sevgiyle
Halis Şahiner
Sevgiyle
Halis Şahiner
merhaba halis bey yazınısı okudum..bende kendimi cok mutsuz hissediyorum.hiç bir seyden mutlu olamıyorum.hayatım düzgün gitmiyor..herseyi gec yakalıyorum hayatta artık yoruldum..ünv.gec kazandım iş gec buldum..ask desen yok..sürekli kaybediyorum..işim iyi degil yorgunum artık..herseyim yarım kalıyo..
YanıtlaSilmerhaba
YanıtlaSilbu anlatılan kişi benim:) okuduğumda mutlu olduğumu söylemeliyim çalışmamızın üzerinden 1 ay geçti ben her geçen gün kendimi daha mutlu daha iyi daha değerli hissediyorum :) herşey için burdan da çok çok teşekkür ederim size Halis Bey ve diğer çalışmalar da görüşmek dileğiyle :)
:) ))
YanıtlaSilSevgiyle