"Başkalarını bilmek bilgeliktir. Kendini bilmek aydınlanmadır."
- Lao Tzu
Tabii ki "Harika, hadi yapalım" dedim.
İki hafta sonra beni
aradı ve "Onlara daha başarılı
olmaları için ilham vermeni isteyen bir emlak kongrem var" dedi ve
bana zamanı ve yeri verdi. Onunla toplantı salonunda konuşmamdan yaklaşık 30
dakika önce buluştum ve bana, "Başlamadan
önce emin olmak istediğim bir şey var. Lütfen orada kalkıp 'Ben bir dâhiyim'
dediğin şeyi tekrarlama" dedi.
"Ah, neden?"
"Çünkü senin ego patlaması yaşadığını düşünecekler. Sadece bana bunu
söylemeyeceğine söz ver. İşimiz için büyük planlarım var ve bu gerçekten her
şeyi alt üst eder."
Ona gülümsedim ve "Onlara ilham verecek şeyi yapacağım, merak
etme" dedim.
Platforma çıktığımda
yaptığım ilk şey, odadaki herkesin bir ağızdan "Ben bir dâhiyim ve dehamı kullanıyorum" demesini sağlamak
oldu. Onu odanın köşesinde, yüzünü ellerinin arasına almış, sanki “Aman Tanrım, gerçekten her şeyi mahvetti,”
dercesine başını iki yana salladığını görebiliyordum. O gün ateş gibiydim ve
ayakta alkışlandım, bu da insanların yarısının duygulandığı ve diğer yarısının
da ayağa kalkan yarısı tarafından reddedilmekten korktuğu anlamına geliyor.
(Unutmayın, ne övgüyle sevinmek ne de reddedilmekle ezilmek akıllıcadır, çünkü
övgü ve suçlama, ustalık yolundaki yanılsamalardan başka bir şey değildir. Sadece
kim olduğunuzu bilerek sabit kalın ve dış seslerin bilge iç sesinizi yenmesine
izin vermeyin.)
Daha sonra, "İyi, başardın. Gıcırdayarak atlattık
ama bunu bir daha yapmadığımızdan emin olmalıyız."
Ona, " Hakikate ilişkin
bu tür kısıtlamalarla çalışmamayı tercih ederim." dedim. Gerçek şu ki, her bilinçli insanın içinde bilge bir deha vardır.
Olumlamamda zorluk çekmesinin ana nedeni, kendi dehasını kabul etmeye istekli olmamasıydı. Grup iyiydi - onu seviyorlardı çünkü insanlar doğal olarak onların büyüklüğünün gerçeğini biliyorlar ve hepimizin zaman zaman hatırlatılmayı seven bir yanımız var. Kabul etmeyi ve buna göre hareket etmeyi seçerseniz, siz bir dâhisiniz ve dünya size tam olarak kendinize davrandığınız gibi davranacaktır. O hanımefendi, kendi dehasını ve ölümsüz doğasını kabul etmeye henüz hazır değildi, bu nedenle, birlikte olmayı seveceği insanlara ulaşma konusundaki etkisini ve yeteneğini sınırlıyordu.
Yazar ve yayıncı Louise
Hay ile yıllar önce onun zihin ve beden arasındaki iyileştirici bağlantı
üzerine verdiği seminerlerden birinde güçlerimizi birleştirdiğimizde anladığım
gibi, bu illüzyonda yalnız değil. Egzersizlerinden biri, insanları bir aynanın
önünde durmaya, doğrudan kendi gözlerine bakmaya ve "Seni seviyorum. Sen güzel ve değerli bir insansın"
demeye çağırdı. Kaç kişinin bunu yapamayacağını görmek şaşırtıcıydı.
Kızardılar, kekelediler, hatta ağladılar ama kendilerine sevgiye layık
olduklarını söyleyemediler.
Kendinize sevgi vermeye
layık olduğunuza inanmıyorsanız, kendinize zenginlik vermeye de layık
olduğunuza inanmazsınız. Garip görünse de, büyük bir servete sahip olmanın
anahtarı, kendinize karşı büyük bir sevgi ve takdir duymaktır. Şunu bir
düşünün: İçinizdeki yaratıcı güç sizi size hayat verecek kadar sevdiyse, kim
oluyorsunuz da servete başkaları kadar layık olmadığınızı söylüyorsunuz?
How to Make One Hell of a Profit and Still Get to Heaven
John DEMARTINI
*****************************
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
Sayfa : 256
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
0 yorum: