Bakış Açılarınız Realitenizi Yaratır.
Geçenlerde birileri
ile ilgili konuşuyordum. Para yaratmakla ilgili sıkışıklığı vardı. Para ortaya
çıkmadıkça da kendini sıkışmış hissediyordu.
Ona şunu sordum;
“İstediğin miktarda
parayı yarattın peki bir sonraki adımın ne olacak?”
O da, “Borçlarım var
onları ödeyip almak istediğim kişisel gelişim eğitimi var onu alacağım. “ dedi.
Yeniden sordum; “O
eğitimi alınca ne olacak?”
“Kendimi daha yetkin
ve donanımlı yaparak bu alanda kişiler üzerinde daha rahat çalışma yapacağım.
Onların sorunlarını daha kolaylıkla çözeceğim. Ama aynı zamanda korkuyorum ya
çok sorunlu kişiler gelirse bendeki durumları tetiklerse? ” dedi.
Kişi para yaratmak
için kendince bir plan yapmış ve onu uygulama peşindeydi. Ama aynı zamanda planını
uygularken kendisindeki sorunların daha fazla kendini sıkıştırması sonucunda
kendi dengesinin bozulmasından korkmaktadır. Bu ihtimalden dolayı bilinçaltı
kendini korumaya alıp para yaratımını sabote ediyordu.
Psikolojide bir tanım
vardır; “İnsanlar dünyayı olduğu gibi değil, oldukları gibi görürler.”
Eğitim alıp etrafımda
ihtiyacı olanlara uygulayayım bakış açısı; “Etrafta yardıma ihtiyacı olan ve
kurtarılması gereken birçok insan var.” bakış açısına referans eder.
Aslında sahip olunan bakış açısı kendi içinde tutarlıdır. Çünkü odağımızda ne varsa yaşamımızda o
ortaya çıktığı için odağında kurtarılma olanın yaşamında da kurtarılma ihtiyacı
olan insanlar ortaya çıkacaktır. Her çeşit insan olmasına rağmen o tarz
insanlar onun yaşamında ön planda olacaktır. Daha fazla görünür olacaktır.
Bu durumu yaratan şey
algıda seçicilik durumudur. Çünkü odağımızda ne varsa algımız onu görmeyi
seçeceği için her tarafta onlardan çok fazla var yanılgısına düşeriz.
Bu düşünceye sahip
kişiler çoğunlukla yansıtma yapmaktadır. Geçmişte çözemediği bir şeyi bugüne
yansıtıp çözmeye çalışmaktadır. Ben bu tarz kişilerle karşılaştığımda ona şunu
sorarım; “Çocukluğunda kimin kurtarılmaya ihtiyacı olduğuna karar verdin?”
Çoğunlukla cevap, anne veya kendisi olarak gelir.
Çoğunlukla bu yansıtmanın
arkasında, çocukluğunda yeterince alamadığını düşündüğü destekten dolayı
hissettiği rahatsız edici duyguyla baş edebilmek için yaptığı kaçınma vardır. Veya
baskı altında ezilen ebeveyn için hiç bir şey yapamamış olmanın suçluluğu
vardır. Çocuk olarak bir şey yapma zorunluluğu olmadığını anlayamaz.
Bununla birlikte
geçmişteki sorunu bugüne yansıtarak çözemeyiz. Etrafımızda ki onlarca insan yardım edelim yine
de içinizdeki o duyguyu hissetmeye devam ederiz.
Çünkü konunun dışarıdaki
insanlarla alakası yoktur. İçimizdeki çocukla alakası vardır. Konu kişiyle
alakalıysa genellikle şunu sorarım;
-
Geçmişinde
yaşadığın hangi durumu bugüne taşıyorsun?
-
Kurtarılman
gerektiğine nerede karar verdin?
-
Kurtarılman
gerektiğini düşündüğünde kaç yaşındaki sen oluyorsun?
-
Ya olaylar
karşısında kurtarılma ihtiyacı olmayan yetişkin gibi davransaydın nasıl
davranmayı seçerdin?
Çoğunlukla
kişi olay karşısında çocukluğunda yaşamış olduğu rahatsız edici bir durumdaki
hali olur. Olay onda bir şeyi tetiklemiş ve bedenine sıkışmış geçmişindeki o
bilindik enerjiyi çağırmıştır. Olayların içerisinde geçmişteki hali ile olduğunu
anlayamadığı için günlük çözümlerle çözmeye çalışır ve buda başarısız olasına
neden olur.
Benim düşünceme göre dünyada
kurtarılma ihtiyacı olan insan yoktur. Çünkü insanların hepsi aynı yaratıcı
tarafından yaratılmışken dünyada olan her şeyin sahibi yaratıcıyken kim olarak kimi
kimden kurtaracağız?
Her insan aynı şeyle
donatılmıştır. Akılla. Akıl dünyadaki yaşamımız için en önemli aracımızdır.
Sorun yaratan onu kullanma biçimimizdir.
Dünyada kurtarılacak
insan yoktur. Ama dünyada bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek
aklını kullanmayan, kullanmak istemeyen, az kullanan, aklını kiraya veren veya
başkasının aklını kendi aklından daha önemli ve değerli yapan veya yaşamının
sorumluluğunu almak istemeyen insanlar vardır.
Bu durumlarda olmak
bir seçimdir.
Kurtarıcı olmaya karar
vermenin en büyük sıkıntısı etrafımızda sürekli bizden yardım talep eden ve
kurtarılma bekleyen insanlar olmasına neden olmasıdır. Bu kısa vadede güzel gelse de uzun vadede
oldukça yorucu ve yıpratıcı bir durumdur.
Bir diğer şey ise kurtarılmaya ihtiyacı olan kişiden para almak etik gelmeyeceği için insana kendini kötü hissettirir. Bu felsefeyi takip eden insanların çoğunluğu bu alandan yeterince para kazanamazlar. Para ile ilgili sorunları devam eder.
Ben yaptığım şeyi
insanları bilinçlendirmek, insanlarda farkındalık yaratmak olarak ve onları
güçlendirmek olarak görüyorum. Akıllarını etkili bir şekilde kullanmalarını
sağlayacak araçlar veriyorum. Sonrası kişiye kalmış bir durumdur. İster
kullanır ister kullanmaz. Bu onun tercihidir. Kullanmazsa da kendimi eksik,
yetersiz veya sorumlu hissetmem.
Ben kendimle ilgili
değişim sürecimde; kendimle ilgili konuları çözdükçe olaylara ve insanlara
bakış açımın değiştiğini gördüm. Kendimdeki konuları çözdükçe diğer insanların
da isterlerse kendi yaşam sorumluluklarını üzerlerine alıp yaşamlarında farklı
bir şeyler yapabilme yetilerine sahip olabileceklerini fark ettim.
Sahip olduğum bu bakış
açısı nedeniyle etrafımda da bilinçlenmek isteyen ve farkındalık talep eden
insanlar oluyor. Sadece paylaştığım yazıları takip ederek yaşamında güzel
değişimlerin ortaya çıktığı geri dönüşümünü paylaşan birçok insan var. Bu benim
için de keyif verici ve eğlenceli bir durum yaratıyor.
Yaşamınızda olmak veya yaratmak istediğiniz şeyi bize
kendimizi hafif ve neşeli hissettirecek şekilde yaratmak için hangi bakış
açılarına sahip olmamız gerekir?
Bunun kolaylıkla ortaya çıkması için sonsuz
olasılıklar neler?
Bundan daha iyi nasıl
olur?
Daha başka neler
mümkün?
Neşeli keyifli mucize
dolu bir gün olsun.
Ben ışığım ve ışığımın
farkında olmayı seçiyorum.
Halis ŞAHİNER
************************************************
Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza katkıda bulunmak ister misiniz?
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
0 yorum: