Yaşam zihnimizde yaşadığımız bir
dünyadır. Yaptığımız, olduğumuz veya sahip olduğumuz her şeyin zihnimizde bir
karşılığı vardır. Sonunda hissetmeyi planladığımız durumdur onun yaratacağı
duygudur. O duyguya yüklediğimiz anlamdır.
İyi veya kötü, doğru veya yanlış
hepsi iki kutuplu dünyanın duygusal yansımalarıdır.
Geçen gün birisi mesaj atmış. Gelecekte
ilgili sahip olmak istediği şeylerle ilgili uzun bir liste hazırlamış ve
göndermiş. Listedekileri okuduğumda bende titreşen duygu kişinin yoksunluk
modunda olduğuydu. Dilenci gibi istemek olarak geldi.
“Bu nedir?” diye kendime sordum.
İnsanlara yaşamdaki her şeyi olabilmenin, istediği her şeyi alabilmenin mümkün
olduğunu söyleyen birisi olarak bu listeye niye bu anlamı verdiğimi düşündüm.
Orada algıladığım şey isteklerin yapıldığı
alanda yoksunluk ve eksiklik enerjisi vardı. İstediklerinin birisi tarafından
ona verileceğini bekliyordu. İstediği tarzda bir kişi yaşamına gelerek yıllarca
eksikliğini hissettiği sevgiyi, değeri, takdiri, onurlandırmayı ve zenginliği verip
onu muhteşem biri yapmasını ve ona muhteşem biri gibi davranmasını bekliyordu.
Yaşamımızda ne zaman bir yoksunluk
hissediyorsak, bunun tek sebebi bir yerde ve bir şekilde bizde eksik olarak
algıladığımız bu şeyi başka birisinden almaya çalıştığımız içindir.
Yoksunluk enerjisini yaratan şey
istediğimiz şeyin bizde olmadığını ve buna sahip olmayacağımızın korkusudur.
Yoksunluk enerjisini içeren duygusal açlıklarımız
tarafından yönetilen isteklerimiz bizi, tatmin olmak için aramakta
olduklarımızın maddi ve dokunulabilir şeyler olduğuna - para, araba, ev,
kariyer - inanmaya yönlendirir.
Ama bu gerçek değildir. Aslında aramakta
olduğumuz şey bir nesne değil, ona sahip olmakla ilgili olan titreşimdir.
Onun için kendimize 'İstediğime sahip
olmakla ilişkilendirdiğim titreşim nedir?' sorusunu sormalıyız. Ve sonra onu dışarıda
aramak yerine, kendimize bu titreşimi şu anda hissederek vermeliyiz.
O kişinin beklentisi de istediklerine
sahip olduğunda kendini başarmış, önemli ve değerli hissettirecek titreşime
sahip olmaktı. Sonuçta aradığı kendisi ile ilgili tatmin hissi yaratacak bir
titreşimdi.
Fiziki dünyada yaratmak istediğimiz şeylerin
çoğunluğu zihinsel olarak eksikliğini ve yoksunluğunu hissettiğimiz bir duygumuzu
yaratmaya ve onu hissetmemize hizmet eder.
Uzun yıllardır duygularımızı geri
plana itip bastırdığımız için fiziki dünyanın gerçek dünyamız olduğunu
düşünürüz. Her şeyi fiziksel olarak çözmeye çalışırız.
Bir yerde huzursuz hissediyorsak değiştirdiğimizde
bunun çözüleceğini düşünürüz. Fiziki şartlar değiştiğinde bir süre kendimizi
iyi hissetsek de sonrasında yine huzursuzluk yeniden hortlar. Çünkü olan şey dışarıda
değil bizim içimizdedir.
Beynimizin işleyiş şeklinin farkında
olursak ve istediklerimizin sonunda elde edeceğimiz duygumuza odaklanırsak
aslında peşinde koştuğumuz birçok fiziksel ihtiyacın o kadarda önemli
olmadığının farkında oluruz.
Sonuçta elde etmek istediğimiz
duyguyu ve titreşimi kendimize verebiliriz. Beyin bunu içten ya da dıştan mı
geldiğine dikkat etmez.
Yapmamız gereken tek şey dışarıdan
beklediğimizin yaratacağı duygu ve hisleri kendimize vermemizdir. Kendimizi koşulsuzca
sevmemiz, kendimizi takdir etmemiz, kendinizi onurlandırmamız ve olduğumuz kişi
olarak kendinizi onaylamamızdır.
İhtiyaç duyduğumuz duyguları kendimize
verdiğimizde açlığını hissettiğimiz duyguların yoğunluğu azalacağı için seçimden
işlemeye başlarız. İsteklerimiz açlık
doyurmak yerine yaşamdan keyif almaya odaklı olur.
Olaya şöyle bakabilirsiniz; çok aç
olduğunuzda ve ortada kıtlık varsa ne bulursanız yeme peşinde olursunuz ama
karnının biraz tok olduğunda veya birçok seçeneğe sahip olduğunuzun farkında
olduğunuzda size keyif verecek olanı seçersiniz.
Tok satıcı olmanın enerjisi bu konuda
referans alabileceğimiz en güzel örneklerden birisidir. Tok satıcı rahattır.
Malının değerini bilir ve ona bunu ödeyecek kişinin geleceğinden emindir. Malın
satılacağından emindir. Kontrol dışarıdan gelecek müşteride değil
kendisindedir. Satacağı kişiyi kendisi seçer.
İsteklerimizi tok satıcı enerjisi ile yapmak nasıl bir ruh hali ve enerji
durumu gerektirirdi?
Bundan daha iyi nasıl olur?
Başka neler mümkün?
Halis ŞAHİNER
************************************************
Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza katkıda bulunmak ister misiniz?
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
gerçekten güze bir yazı
YanıtlaSilKatkı olsun
Sil