Çekim Yasası: Ben Değersizim Hipnozundan Nasıl Çıkabiliriz?

DEĞERSİZLİK YANILGISI

Birçoğumuz yaşadığı şeydir.
Kendimi değersiz hissediyorum. Ben değerli değilim der.
Hayatındaki birçok şeyi buna bağlar. Kendini değerli hissetmek için yollar yöntemler arar. Kimisi pahalı elbiseler alır. Kimisi hiç kullanmayacağı özelliklere sahip telefona binlerce lira öder. Kimisi parayı hayatının en önemli şeyi yapar. Kimisi normalde birlikte olmayacağı kişiyi kendisine söyledikleri yalanlara rağmen hayatında tutar.

İlginç olan şudur ki değer kavramı soyut bir kavramdır. Maddesel dünyada kullanılan bir kıyaslama kavramıdır. Örneğin altın metaller içerisinde az bulunan ve yapısı itibarıyla taklit edilemeyen bir maddedir. Ve insanlar onun bu özelliğini değiş tokuş amaçlı kullanırlar. Metalin saflık oranına göre yani içerisinde başka metal olup olmamasına göre bir kıyaslama yapılır. En safı 24 ayar tabir edilenidir. Veya ağırlık kavramı duruma göre daha ağır olan daha değerlidir. Buradaki değer karşılığında daha fazla ödeme yapılması takasta daha fazla şeyi almayı içerir.

İnsan dünyasına geldiğimizde değerin gerçek bir karşılığı yoktur. Değer algıları yada değer diye tanımlanan şeyler topluma, ülkelere ve kişilere göre değişir. Bütün bunların hepsinde olan şey içinde bulunulan durumun korunması için mevcut durumun devamı için insanları belli bir kalıba sokma amacıdır.

Ancak insan ruhu özgürlük ister. İnsan ruhu koşulsuz sevgi ister. Değer algısı insanın bu özelliklerine vurulmuş büyük bir prangadır. Manevi dünyası ile maddesel dünyasında dengeye sağlayamayan birçok insan bu değer arama kaygısı peşine düşür. Birçok kişi bu konuda ben değerliyim olumlamasına takılır. Ben değerliyim sözünü onlarca yüzlerce kez tekrar eder. Ben değerliyim olumlamasını papağan gibi tekrar edip hayatında kendini değerli hissetmiş kişiye ben rastlamadım.

Zihin söylediği şeyin maddi dünyadaki karşılığını arar. Maddi dünyada karşılığını bulduğu şey zihni meşgul etmeyi bırakır. O artık bilindik bir şeydir. Maddi dünyada bir karşılığını bulamazsa kısır döngüye girer. Sürekli onu destekleyecek onu tanımlayacak şeyler arar.

Zihinsel sorunların en kolay çözümü onları soyut boyuttan somut duruma geçirmektir. Soyut tanımlanamayan elle tutulur, gözle görülür olmayan bir şeydir. Somut elle tutulup gözle görülebilen maddesel boyutta karşılığı olan tanımlanan bir şeydir.

Değersizim yanılgısını soyut alandan somut alana çektiğinizde onu çözümlersiniz. Somut dünyada varlığımızın farkına varılması adına beklediğimiz şey bize saygı gösterilmesidir. Bizim varlığımızın her durumda farkında olunmasıdır. Bizim önemsenmemizdir. Bunların sözlü olarak ya da davranışsal olarak gösterilmesidir. Bütün bunlar olduğunda kendimizi iyi hissederiz. Adına değer verilme deriz.

Kendinize size davranıldığı gibi değil de, davranılması gerektiği gibi davransaydınız kim olurdunuz? Ne olurdunuz? Hayatınız nasıl olurdu? Bunun ortaya çıkmasına izin vermeyen her şeyin yaratımını yıkıp tümüyle iptal eder misiniz?

POC and POD,

Sorun şu ki yukarıda saydıklarımızı her insan bekler. Başkalarının davranışlarını kontrol edemeyiz. Doğal olarakta her yerde her durumda istediklerimizi elde edemeyiz. Kendimizi başkalarının davranışlarına göre endekslediğimizde başka bir sorun ortaya çıkar. Bu durum olduğunda iyi hissetmek, olmadığında kendimizi rahatsız hissetmek. Bu durum bizi sürekli mücadele tutacağı için yoruluruz.

Yaşadıklarımızdaki en büyük yanılgımız bütün bunların dışarıya bağlı olduğunu sanmak ve çözümünü dışarıda aramaktır. Dışarıda aradığımız şey kendimizde eksik olduğunu hissettiğimiz bir duygudur. Duygular fiziksel etkenlere ya da içsel etkenlere bağlı olarak iki şekilde yaratılır.

İçsel olarak hissettiğimiz duygusal açlığımızı dışarıdan bir şeylerle doldurmaya çalışırız. Yaşadığımız şey budur. Havasızlık, Açlık ve susuzluk için dışarıdan bir şeyler gerekirken sevgi vb duyguların asıl kaynağı insanın kendi içindir. Yapılması gereken tek şey onların farkına varmaktır.

Bunun için ne yapabiliriz?

Çözüm sanal fantezilere, sanal karışıklara takılmak yerine gerçek ihtiyacı tespit etmek onu ihtiyaç hissettiren şeyin ne olduğunu tanımlamaktır.

Ben değerliyim olumlaması tek başına bir şey ifade etmez. Ancak kendime saygılıyım. Kendime saygı duyuyorum. Kendimin farkındayım. Kendimi önemsiyorum kodlamaları sizin zihinsel olarak farklı bir alana geçmenizi sağlar. Ortaya elle tutulur kıyaslayacak değerlendirilecek bir şeyler çıktığında zihin rahatlar. Çünkü resim flu durumdan net duruma geçmiş ve gerçekte arkadaki neyse ortaya çıkmıştır.

Yapılacak bir diğer şey kendimize olan özgüvenimizi yükseltmektir. Bunun için içimizdeki çocuğu sevmek en kolay ve en etkili yöntemdir. İçimizdeki çocuğu sevme kendimize olan özgüvenimizi yükseltir. İçimizdeki sevgi açlığını kendimiz doyurduğumuzda dışarıya bağımlılığımız azaldığı için dış etkenlerden etkilenmeyeceksiniz.

Bunun için aşağıdaki proseslerini kullanabilirsiniz.

· Kendin hakkında kendinle ve kim olduğunla ilgili kaç tane projeksiyonun, beklentin, ayrımın, reddetmen ve yargın var. Bununla ilgili var olan her şeyi tümüyle yıkıp yaratımını tümüyle iptal eder misin?

POC & POD

· Gerçek. Niye kendine saygı duymuyorsun?

Herhangi bir cevabın olmasada , bununla ilgili var olan her şeyi yıkıp yaratımını tümüyle iptal eder misin?

POC & POD

· Gerçek. Neye kendine saygı duymuyorsun?