Images

Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet degil mi?

PROF. Üstün DÖKMEN "Yere düsen ekmegin üstüne basan insan görmedim ama yere düse...n insani tekmeleyen çok kisi gördüm" diyor... Saygili olmaktaki kusurlarimizi söyle anlatiyor:

- Birbirimize saygili olma konusunda 3 tip temel hatamiz var...

Avrupa'da yasayan vatandasimiz, orada yerlere çöp atmiyor ama Kapikule'den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya basliyor. Niye burada böyle yapiyorsun diye soruldugunda, herkes böyle yapiyor diyor. Kendi fikri olmayan insanin duruma göre hareket etmesidir bu.

Ikinci hatamiz, adama göre davranmamiz. Karsimizdaki adam iri yariysa, 'Buyur Abi', diyoruz, ufak tefekse, 'Ne var lan!' diyoruz. Oysa ki, insanlarin onuru birbirine esittir.

Üçüncü hata, keyfimize göre davranmak. Keyfimiz yerindeyse eve girerken 'Merhaba millet' diyoruz, degilse surat asiyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasin insanlara saygili davranmak zorundayiz.

Diyorum ki, yerdeki ekmege saygili olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayagiyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara.

Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet degil mi?
Images

Bakış açısının önemi


Her şeye olumlu yaklaşmanın önemi, inkâr edilemez. Yarım bardak su olsa, olumlu bakan kimse, bardak yarısına kadar su ile dolu diyerek, mevcut olanı görür, yani iyi yönden bakar. Olumsuz zihniyetteki kimse ise, bu bardağın yarısı boştur diyerek, yok olanı görür, yani kötü yönden bakar.

Bir ayakkabı firması, bir pazarlamacısını ayakkabı satmak üzere Afrika’ya gönderir. Bu adam, Afrika dönüşünde; (Ne yazık ki, bir çift bile ayakkabı satamayız; çünkü Afrika’da hiç kimse ayakkabı giymiyor, ayakkabı nedir bilmiyor) der. Meseleyi iyi bilen patron, hemen ardından bakış açısı farklı, olaylara olumlu bakan bir pazarlamacıyı gönderir. Bu pazarlamacı, büyük bir heyecanla döner, patronun odasına girer; (Afrika'da hiç kimsenin ayakkabısı yok! Bunları ayakkabı giymeye alıştırdık mı, milyonlarca ayakkabı satarız) der.
Images

İçten Bir Gülümseme

İçten bir gülümseme, sevgi dolu bir yüreğin gözlerden yansımasıdır.
İçten bir gülümseme, kendimi ve sizleri seviyorum demektir.
İçten bir gülümseme, ben mutluyum ve sizinde mutlu olmanızı istiyorum demektir.
İçten bir gülümseme, verilebilecek en ucuz fakat en değerli armağandır.
İçten bir gülümseme, ona hasret kalanların ilacıdır.İçten bir gülümseme, gönüller arasına sevgiden inşa edilmiş köprüdür.
İçten bir gülümseme, insanın ruhunda açan çiçeklerin evrene sunulmasıdır.
İçten bir gülümseme, içimde karanlığa yer yok demektir.
İçten bir gülümseme, anı yaşayarak aydınlanmaktır.
İçten bir gülümseme, paranın satın alamayacağı kadar büyük bir güce sahip olmaktır.
İçten bir gülümseme, hem kendimize hem evrene yapılan en büyük hizmettir.
Images

HAYAT BAŞARISINI EMPATİ BELİRLİYOR

Bir konuşmada iş adamlarına sordum. ......“Tahminim buradaki çoğu kişi ticarette başarılı olmuş kişiler. (Ticarette başarı ölçütünü para kazanmak olarak alıyorum.) Sizce bu başarıyı getiren en önemli özellik ne?”

İki yanıt önplana çıktı: disiplinli çalışmak ve ilişkiler. Birincisi sizin kendinizle olan ilişkiniz (hedef doğrultusunda çalışmak-,ikincisi diğer insanlarla (onları anlamak).

Hayat başarısı

Doğan Hoca (Cüceloğlu) bir sohbetimizde bana şunu söylemişti.

“Ailelere soruyorum.
- Çocuğunuz okulda başarılı olmasını ister misiniz?
- Evet.
- Okulda mı başarılı olmasını istersiniz, iş hayatında mı?
- İş hayatında.
- İş hayatında mı başarılı olmasını isterseniz, hayatta mı?
- Hayatta.”

Hayatta başarılı olmanın en önemli iki tane olmazsa olmazı, disiplinli çalışmak ve empati. Bu ikisinden bir tanesi eksik olunca, hayat başarısı zor geliyor.

Bu kadar önemli bir özelliğin okullarda neden okutulmadığına şaşıyorum zaten. Bunları öğretmek aileye düşüyor.

Aile nasıl öğretmeli?

Biliyoruz ki bazı çocukların empati yeteneği daha gelişmiş. Farkı yaratan kim? Tabii ki aile.

(Zaten bence okula çocuklar değil, aileler gitmeli. Ailenin çocuk üzerindeki etkisi, okulun etkisine göre kat kat daha fazla.)

California Üniversitesinden Ross Thompson bir deneyde aileleri ikiye ayırıyor: empati yeteneği yüksek çocuklara sahip olanlar ve empati yeteneği düşük çocuklara sahip olanlar.

Hikaye okuma

Thompson, iki gruptaki ailelere de kelimeler veriyor ve çocuklarına o kelimeler ile bir hikaye uydurup, anlatmasını istiyor. Bu sırada anlatılan hikayeler kaydediliyor ve daha sonra inceleniyor.

Empati yeteneği yüksek çocuklara sahip olan aileler daha uzun hikaye anlatıyor ve hikayede oluşturdukları karakterlerin bakış açılarını detaylı şekilde aktarıyor.

Diğer gruptaki aileler sadece olaylar anlatıyor. Karekterlerin bakış açılarını çok yansıtmıyor.

Sorunlu bir olay

Gerçek hayatta çocuklarıyla ilişkleri de mi böyle diye merak ediyor, Thompson. Çocuğunuz sebebiyet verdiği bir sorunu ya da olayı anlatınız, diyor.

Empati yenetegi yüksek olan çocukların aileleri olayı anlatırken hem kendi bakış açılarını hem de çocuklarının bakış açısını aktarıyor.

Diğer grup sadece kendi bakış açısını anlatıyor. Ailenin empatiden uzak tarzı tabii ki çocuğa yansıyor.

Onun için ailelerin tutumu ve örnek olması çok önemli.

Saldırgan ve daha az başarılı

Empati yeteneği düşük çocuklarla ilgili başka bulgular da var.

Daha saldırgan oluyorlar ve derslerde daha az başarılılar.

Neden saldırgan?

Çünkü karşı tarafının bakış açısını anlayamadığı için kendini haklı görüyor ve sorun çıkartıyor.

Neden daha az başarılı?

Çünkü empati sahip olmak, güçlü zihinsel beceri gerektiriyor. Empati yapan kişi kendi görüşünü ve varsayımını bir süre rafa kaldırıyor, karşı tarafın düşüncesini tartıyor, durumu onun açısından hayal ediyor, ve iki taraflı bir sonuç çıkartıyor. Bütün bunlar hep zihinsel beceri gerektiriyor.

Zihinsel becerisi yüksek olan çocuk da başarılı oluyor.

Nasıl empati gelişir?

Çocuk bir sorunla geldiğinde verilen yanıtlar çok önemli.

“Anne, canım sıkkın. Sınavdan düşük not aldım.”

- Sorun değil oğlum. Sıkma canını.
- Bir dahasında daha iyi yaparsın.
- Üzüldüğün şeye bak. Alt tarafı bir sınav.

Bu ifadelerin hepsi destek ifadeleri gibi görünse de hiçbirinde empati yok. Tam tersi (sırasıyla) sorunu örtme, baskı ve hissedilen duygunun gereksizligi üzerine vurgu var.

Çocuğun nasıl hissetigini ve bu sürece ne yol açtığını tartışmak en iyisi.

Özgür Bolat
Images

Bugün Ne için Şükredelim-15

Ben hayatın sunduğu tüm güzellikleri hak ediyorum ve şu an kendime çekiyorum. Bolluk enerjisinin benimle dolaşabilmesi için şimdi izin veriyorum" "Yüksek bolluk enerjisini hak ediyorum ve vücudumu sarmasına izin veriyorum. Bu enerji ile uyum sağlıyorum"

Olumsuz inançlarımın nerden geldiğini bilmiyorum. Onlar için üzgünüm. Onları farkındalığıma getirerek neden olduğum şeyler için lütfen beni affet, Seni seviyorum, teşekkür ediyorum.
Images

Bugün Ne için Şükredelim-14

Ben Pozitif enerjiyi sevgiyle kabul ediyorum. Benimle çalışmasına derinden izin veriyorum. Bolluk, aşk, sevgi, sağlık, başarı, mutluluk benim hakkım. Tüm bunları kendime çekiyorum. Ve bedenimi sarmalarına derinden izin veriyorum. Kıskançlık, korku, endişe, güvensizlik ve tüm olumsuz düşünceleri iade ediyorum ve bu tür duyguları kesinlikle kabul etmiyorum. Pozitif enerjilerle uyumlaşıyorum.
Images

İbrahim Saraçoğlu' ndan özellikle göbek bölgesi için bitkisel k

brahim Saraçoğlu' ndan özellikle göbek bölgesi için bitkisel kür.

MALZEMELER:
1- 4 adet taze lahana yaprağı,
2- Yaklaşık 25 dal maydanoz,
3- 1 adet limon
4- Yarım litre su

HAZIRLANIŞI:
Kaynamakta olan suyun içine lahana yaprakları atılır. 3 dakika kaynadıktan sonra mazdanoz eklenir.
3 Dakika daha kaynatılır. Kaynamış karışım soğumaya bırakılır.
Soğuyuncu karışım süzülür ve içine limon sıkılır.
Bu karışımdan günde 2 ya da 3 kez içilmelidir.
Aç veya tok karına içebilirsiniz. Hergün taze olarak hazırlanıp içilmelidir.
Tatlandırıcı kullanılmamalıdır. Sadece 3 hafta uygulanmalıdır