anne sevgisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Images

Hayat Bizim Çabamızla Güzelleşir

Her şey zıddı ile bilinir...

Acı olmazsa tatlı,

Kötü olmazsa iyi,
...
Çirkin olmazsa güzel,

Ölüm olmazsa yaşam,

Yokluk olmazsa varlık,

Hastalık olmazsa sağlık,

Çileler ve hüzünler olmazsa mutluluk,

Nasıl bilinebilir!

Çoğu zaman herkesin hayattan nefret ettiği anlar olmuştur.

Bazen ölsem de kurtulsam dediğimiz anlar...

İşte böyle bir anda Azrail kapımızı çalsa ve ruhunu almaya geldim dese,

Kaçımız buyur içeri deriz.

Biraz önce bıktım artık yaşamak istemiyorum diyorduk,

Ama Azrail'e de kapıyı açmak istemiyoruz.

Demek ki her şeye rağmen yaşamak istiyoruz...


Hayat standardı bizlerden daha zor olanları düşüneceğiz, bizlerden iyileri değil.

İsyan etmek, bağırıp çağırmak, birilerinin hayatına bakıp sürekli imrenmek

Veya kıskançlık krizlerine girmek çözüm değil!

Hayatın renklerini biz aramalıyız.

Hayat hep siyah-beyaz renklerden oluşuyor ve başka renk göremiyorsak,

Siyah ve beyazında bir renk olduğunu kabul edip bu iki renkle mutlu olmaya çalışmalıyız.

Güzel görme, güzellikler bulma adına çabalarımız olmalı!

Değiştiremediğimiz şeyler içinde üzülmemeli ve ruhumuza eziyet etmemeliyiz.

Kader defterinde bizim için uygun görülen hayatı;

Kabul ederek,

Küsmeden, Onunla barışık yaşayarak,

Geçmişe hayıflanmadan,

Yapamadıklarımızı ve keşkelerimizi bir yana bırakarak,

Umudunuzu kaybetmeden,

Mevcut hayattan mutluluğu nasıl sağabilirimin hesabının yaparak,

Hayat yolunun bundan sonraki kısmında güzellikler de, engellerde olabileceğini düşünerek,

Neden ve niçin'lerle boğuşmadan,

Hayattan çok şey beklemeden, beklentilerimizi abartmadan,

Hayatın ellerini bırakmadan (nasıl olsa o bizi bir gün bırakacak acele etme)

Bir kere dünyaya geldiğimizin, bir defa yaşama hakkımızın olduğunun,

Başka şans tanınmayacağının bilinci ile:

Kabulleneceğiz!

Yaşayacağız!

Güzelleştireceğiz

Seveceğiz!

 
Images

Acının İlacı

Çin’de, tek oğlunu yitiren bir anne, yüreğindeki büyük üzüntüsüyle bir din adamına gitti ve derdine bir çare bulmasını istedi: “ Oğlumu bana hangi duaların, hangi sihirlerin geri getirebileceğini öğrenmek istiyorum ” dedi. “ Söyleyin, o duaları edeyim, o sihirleri yapayım” Çinli din adamı, üzüntülü anneye acısını yatıştıracak sözler söylemek yerine, ona bir görev verdi:“Bana, yaşamları boyunca bireylerinden teki bile hiçbir acı tatmamış bir evden, bir avuç hardal tohumu getir ” dedi. “ Onu, senin yaşamında acıyı yok etmek için kullanacağız ”Üzüntülü anne, bu sihirli tohumu isteyebilmek için, acının bilinmediği bir ev aramaya başladı.Sonunda, çok güzel ve çok büyük bir konak gördü ve gitti, umutla kapısını çaldı.“ İçinde, acının asla yaşanmamış olduğu bir ev arıyorum ” dedi. “ Bu güzel ve büyük konağı görünce, burada acının yaşanmadığına inandım ve aradığım yerin burası olduğuna karar verdim.”Konağın sahipleri, acılı anneyi içeri aldılar, ona ikramda bulundular ve acısını dinledikten sonra ona, “ aradığı evin burası olmadığını ” söylediler.“ Siz yanlış yerdesiniz ” diye söze başladılar ve sonrada, başlarından geçen tüm acılı olayları anlatmaya başladılar. Acılı anne, ev sahiplerini dinlerken onlara acımaya başladı: “ Bunlar benden daha acılı ” dedi kendi kendine. “Bunlara birilerinin kesinlikle yardımcı olması gerekir.” Çevrede onlara yardım edecek kişilerin bulunmadığını görünce bir süre orada kaldı ve elinden geldiğince bu acılı aileye yardımcı oldu.Acılı anne daha sonra kentte yine sokak sokak dolaşarak, içinde acının yaşanmadığı başka evler aramasını sürdürdü.Fakat hangi evin kapısını çaldıysa, tümünde acılı öyküler dinledi. İçinde acının yaşanmamış olduğu bir ev bulamamış, fakat kapısını çaldığı bu evlerdeki acılı tüm kişilerin acılarını paylaşarak onlara yardımcı olabilmişti.Acılı anne, gittiği evlerde tanıştığı acılı kişilerin acılarını azalta bilmek için onlara yardımcı olmaya kendini o denli kaptırdı ki, bir süre sonra kendi yüreğinde ki evlat acısının da azalmaya başladığını gördü. Ve sonun da, sihirli hardal tohumunu anlamını buldu, içindeki acıyı da unuttuğunun ayırdına vardı.