Yaşamımızı
zorlaştıran kişi, çoğunlukla kendimizden başkası değildir. Bunun farkında
olmadığımız sürece, kısır bir döngünün esiri olarak kalırız.
Zihinsel
bir dünyada yaşıyoruz. Yaptığımız şeyleri, bir duygu ya da hissi hissetmek için
yapıyoruz. Aynı şekilde istek ve arzularımızı gerçekleştirmenin sonucunda da
bir duygu ya da hissi elde etmek vardır. Çoğunlukla da bu duygu ve his,
çocukluğumuzda eksikliğini hissettiğimiz bir duygu ve his oluyor. Peşinde
koştuğumuz şeylerin sonucunda elde edeceğimiz duygunun farkında olmadığımızda;
bu, bizi bazen uzun bir zamanı boşa harcama durumuyla karşı karşıya getirebiliyor.
Diş
hekimliğinde okuyan biriyle birkaç kez sohbet ettik. İlk konuştuğumuzda, okulu
bitirme konusunda sıkıntısı vardı. Değersizlik ve yetersizlik duyguları
nedeniyle diş hekimi olmayı alıp kabul edemediği için okulu bitirmeye içsel bir
direnç gösteriyordu. Bu yüzden okulda, kendini yeteneksiz olarak etiketlemek için
oldukça çaba sarf ediyordu. Aynı zamanda, kendini haklı kılmak için yaptığı
işlerde yetersiz olduğunu ve sürekli hata yaptığını kendisine telkin ediyordu.
Aslında yaptığı tüm işlerde hatalı olması mümkün değildi. Öyle olsaydı, ne Diş
Hekimliği Fakültesi’ni kazanır ne de alt sınıflarını geçebilirdi. İlk
konuşmamızda, oradaki yanlış düşünce kalıpları üzerinde çalışarak, okuldan mezun
olmasını sağladık.
İkinci
konuşmamızda, işe başlama konusundaki kararsızlıklarından bahsetti. Diş
hekimliği yapmak istemiyordu. Daha önce çalıştığımız, kendini yetersiz bulma durumuna
geri dönmüştü. Yine benzer düşüncelerle kendini besliyordu.
Kendisine
şunu sordum; “Kendini yetersiz olduğuna
inandırarak yaşamında ne yaratmaya çalışıyorsun? Ne elde etmeye çalışıyorsun?”
Bugünkü
aklım olsaydı, o durumu sevgiyle kabul ederek bir sonraki sınavlarda daha çok
çalışıp aynı başarıyı tekrarlayarak İngilizcemi daha iyi seviyeye çıkarırdım.
Çünkü ben orada aldığım kararı, yaşamım boyunca uyguladım. Orada aldığım yanlış
karar, benim dil öğrenme konusunda başarılı olmamın önünde engel oldu. “ dedim.
Bunu
ona anlattığımda, “Ben de aynısını
yapıyorum. Başarılı olduğum her durumda, ya ‘sorular kolaydı’ ya da ‘bildiğim
yerden geldi’ diyorum. Hatta üniversite sınavında, tıp fakültesini kazanacak
puana yaklaşmışken denemelerde güzel puan alırken ‘deneme ile gerçek sınav
farklı olur’ telkini ile kendimi sabote ettim. Sınavlarda düşük puan alıp diş
hekimliğini üçüncü yılımda kazandım.” dedi.
“Bütün bunlarda kendine neyi referans alıyorsun?” dediğimde ailedeki bazı yakınlarının telkinleri, özellikle halasının kendi kökenlerini hor gören sözleri aklına geldi: “Bizi bizden başkası anlamaz, bize bizden başkası uymaz.” Aslında o da sağlık kuruluşunda çalışan, okumuş bir insandı. Ailede, doktor ve hemşire olarak sağlık alanında çalışan kişiler olmasına rağmen halası, yarattıkları iyi hayatı sahiplenmek ve bu hayatın iyi yönlerini görmek yerine, kendilerini küçültmeyi ve aşağılamayı seçiyordu.
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabımdan
Halis ŞAHİNER
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
Sayfa : 256
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
0 yorum: