Yaratım,
istek ve arzularımızın fiziksel yaşamda tezahür etmesi; yani kendini göstermesi
ve ortaya çıkmasıdır.
Evrendeki her şey enerjiden
oluşmuştur. Herhangi bir konuda istek ve arzu içeren bir durum olduğunda,
evrendeki enerjiler hareket etmeye başlar ve istek ve arzumuzun oluşmasını
sağlayacak şekilde tepkimeye girer ve birleşirler. İstek ve arzumuzun fiziksel
yansımasının bir şekilde yaşamımızda ortaya çıkmasını sağlarlar. Önemli olan,
bu durum gerçekleşene kadar istek ve arzumuzu destekleyecek düşünce yapısında
kalmamızdır.
Bu, evrensel yasa olan çekim
yasasının çalışma biçimidir.
Evrendeki her şeyin kaynağı olan
bir yaratıcı vardır. Bizim yaptığımız şey, yaratıcının evrende
kurduğu yaratım modeli üzerinden, istek ve arzularımızın fiziksel dünyada
ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bilinçli olarak, yaratıcının yaratım prensiplerini
kullanarak, kendi yaşamımızı şekillendirmektir.
Bunun için ilk adım; istek ve
arzumuzu oluşturan düşüncelerin varlığıdır. İstek ve arzumuz konusunda bir
düşünce veya irademiz yoksa bilinçli yaratım durumu ortaya çıkmaz. Burada
farkında olmamız gereken şey şudur ki; düşüncelerimiz üzerinde çoğunlukla bilinçli
bir kontrolümüz yoktur. Yaşamımızı çoğunlukla otomatik pilottan yaşarız. Zihnimiz,
otomatik pilot durumundayken, ya daha önceki öğrendiklerimizin ya da bizim
dışımızdaki yani kolektif bilinçteki düşüncelerin etkisindedir. Yani ya daha
önceki öğrendiklerimiz doğrultusunda veya kolektif bilinçte aldığımız
başkalarına ait olan istek ve arzular doğrultusunda istek yaparız. Bu da bizi çoğunlukla mutlu etmez.
Bizim üzerinde duracağımız
konu, düşüncelerimizi bilinçli olarak nasıl yöneteceğimiz ve yaratımlarımızı kendi
istediğimiz şekilde nasıl yönlendireceğimizdir. Düşünceleri etkili kılan şey;
onların yönünü ve şeklini belirleyen duygularımızdır.
Duygu,
belirli nesne, olay ya da bireylerin, insanın iç dünyasında uyandırdığı
izlenimdir. Yani düşüncelerimizin, bedenimizde yaratmış olduğu titreşimlerin
hissedilmesidir. Bu titreşimler, istek ve arzularımızın oluşumu için enerjileri
harekete geçirir. Bu olmazsa bilinçli yaratım olmaz.
Zihinsel bir dünyada
yaşıyoruz. Yaşamımızdaki her şeyi, zihnimizin içinde algılıyor ve tanımlıyoruz.
Bu nedenle, bilinçli yaratımın ilk adımı, istek ve arzularımızı gerçekleştirme
iradesini, zihnimizde yaratmaktır.
İkinci adım, isteğimizin olmasına
izin vermektir. Olacağına kesin inanmaktır. Bilinçli yaratımı engelleyen en yanlış
davranış biçimi; istek ve arzularımızın nasıl gerçekleşeceğini kontrol etmeye
çalışmaktır.
Ve son adımımız, isteğimizin
gerçekleşmesi için onu serbest bırakmak ve tezahür ettirme işini yaratıcıya bırakmaktır.
Bilinçli
Yaratma Sanatı Kitabımdan
Halis
ŞAHİNER
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı
Daha İyi Bir yaşam için
BİLİNÇLİ YARATMA SANATI
Sayfa : 256
******************************
Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464
0 yorum: