Sen Hangi Rezonans Alanlarında
Bulunuyorsun?
İsteklerimizle rezonansa geçebilmek için önümüzde
birçok imkan vardır. Bunların arasından sana en çok mutluluk vereni
seçebilirsin. Zira isteklerimizi yaşamımıza çekebilmemiz için gerekli en önemli
enerji taşıyıcıları, mutluluk ve kolaylıktır. Olaya çok ciddi ve gergin
girersek eğer, otomatikman negatif anlamda ciddi ve gergin bir rezonans alanı
oluştururuz. Bunun sonucunda da yaşamımıza çekeceğimiz şeyin gergin bir ciddiyet
olduğunu söylememize gerek yok, sanırım.
Yöntemlerin hepsi bir çırpıda sonuç vermeyecek ya da
hemen favorin olmayacaktır. Hatta belki bazı tekniklerde içinden gelen bir
direniş, hüzün ya da şüphe hissedeceksin. Veya inanç cümlelerine inanmakta
ya da başlangıçta isteklerini gözünde canlandırmakta zorluk çekeceksin. Bütün
bunlar çok normal. Hayal kırıklığına uğrayıp üzülme, çünkü Rezonans Kanununa
göre bu, zorlukları körüklemekten başka işe yaramaz. Unutma ki;
Düşündüğün,
hissettiğin ya da inandığın her şeyi yaşamına çekersin.
Bir teknikten diğerine zıplamanın veya hepsini
aynı anda denemenin de lüzumu yok. Güvenle ve gönül rahatlığıyla
uygulayabileceğimiz bir teknikle ulaşacağımız sonuç, birden fazla tekniği yarım
yamalak kullanarak ulaşacağımızdan çok daha tatmin edici olacaktır.
İsteme tekniklerine başlamadan evvel, mevcut vaziyeti
değerlendirmeliyiz. Öncelikle var olan hangi rezonans alanlarının içinde
olduğumuzu gözden geçirmeliyiz. Bunu saptamak oldukça kolaydır. Zira dış
dünyamızda sadece iç alemimizde mevcut olgular barınabildiği için, yakın
çevremizi analiz ederek şu sıralar hangi rezonans alanlarını oluşturduğumuzu
görebiliriz? Peki, bu durum değerlendirmesinin amacı nedir?