Merhamet
Merhamet,
sözlüklerde “bir kimsenin
veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü,
acıma” olarak tanımlanmakta olup, neo-spiritüalist terminolojide kullanılan
terimlerden biridir. Neo-spiritüalist görüşe göre merhamet, insan ruhunun
“Dünya Okulu”nda edinmesi gereken temel ruhsal yeteneklerden biridir. Bu görüşe
göre, kişinin acınacak bir hale gelmiş, bir felakete uğramış veya benzeri
hallere düşmüş, ıstırap çeken bir insana acıyarak, o insanın çektiği ıstırabı
kendi yüreğinde hissetmesi, ıstırabını paylaşması kişiye, onun başına gelen
olaydan ıstırap çekerek edindiği deneyimi -aynı olayı yaşamasına gerek
kalmaksızın- edinme olanağı sağlayabilir. (Vikipedi)
Merhamet, sizin ve diğer yaratıkların
arasında derin bir bağ olduğunun farkındalığıdır. Ama merhametin, yani bu bağın
iki yanı vardır. Bir yanda siz hala burada fiziksel bir beden olarak
bulunduğunuzdan, fiziksel formunuzun incinmeye açıklığını ve faniliğini
hisseder ve her canlı ile paylaşırsınız. Bir dahaki sefere, "benim bu insanla
hiç bir ortak yanım yok" dediğinizde, ortak bir hayli şeyinizin
bulunduğunu hatırlarsınız. Bundan kısa ya da uzun bir zaman sonra her ikinizin
bedeni de bir kadavraya, sonra bir toz yığınına, sonra da bir hiç'e dönüşmüş
olacak. Bu insanın aklını başına getiren ve kibrini kıran bir idraktır.
Bu
olumsuz bir düşünce midir?
Hayır sadece bir olgudur. Ona neden
gözlerimizi kapamalı ki? Bu anlamda, sizinle diğer yaratıklar arasında tam bir
eşitlik vardır. En güçlü spiritüel uygulamalardan biri, fiziksel formların
faniliği üzerinde derin bir meditasyon yapmaktır, bu meditasyona derinlemesine
girin. Ölmeden ölmek dediğimiz bu pratik uygulama, fiziksel bedeninizin çözülüp
dağıldığını ve yok olduğunu algılamaktır. Ancak siz hala oradasınızdır, bu
sizin ölümsüz mevcudiyetinizdir. Bu parlak ve tamamen uyanık bir mevcudiyettir.
Gerçek olan hiç birşey ölmemiştir, sadece isimler ve illüzyonlar ortadan
kalkmıştır.
Gerçek doğanızın idraki olan ölümsüz boyut,
merhametin öbür yanıdır. Derin bir hissediş düzeyinde siz şimdi sadece kendi
ölümsüzlüğünüzü değil diğer yaratıkların da ölümsüzlüğünü görüp kabul
edersiniz. Form düzeyinde siz faniliği ve varoluşun geçiciliğini paylaşırsınız.
Varlık düzeyinde siz ebedi parlak yaşamı paylaşırsınız, bunlar merhametin iki
veçhesidir.
Üzüntü ve sevinç olguları, yani görünüşte
zıt olan hisler, merhamette birleşip, derin bir iç huzura dönüşür, bu Tanrının
kendi içinizde olan mevcudiyeti ve huzurudur. O insanların hissetmeye muktedir
oldukları en asil hislerden biridir, ve büyük şifa ve dönüştürme gücüne
sahiptir.
Ama az önce tarif ettiğim şekliyle gerçek
merhamete henüz çok az rastlanır. Bir başka varlığın ızdırabını derin biçimde
hissetmek, paylaşmak, yüksek derecede bilinç gerektirir. Ama bu merhametin
sadece bir yanını gösterir. Gerçek merhamet, empati, sempati, üzüntü ve ebedi
yaşam sevincinin birleştiği, tüm formların ötesinde kendini gösteren, en yüce
duygu olan sevgi'dir. (Eckhart Tolle)