Images

Olaylara tepki vermek

    Çevremizde olan olaylar başımızın üzerinde esen rüzgarlar gibidir. Aklımızın yelkenleri, olayları yorumlama şeklimizdir. Aynı nehirde esen aynı rüzgar ile farklı gemiler farklı yönlere gidebilmektedir. Farkı yaratan, rüzgarın hangi yönden estiğinden çok, yelkenlerimizi nasıl tuttuğumuzdur.
  • Düşüncelerine dikkat et, söze dönüşür,
  • Sözlerine dikkat et, eyleme dönüşür,
  • Eylemlerine dikkat et, alışkanlık olur,
  • Alışkanlıklarına dikkat et, kişilğin olur,
  • Kişiliğine dikkat et, kaderini biçimlendirir.
     Motivasyon sigaradan çıkan dumana benzer, onu görebilirsiniz ama onu tutamaz, cebinize koyamaz, kontrol edemezsiniz. Hayatınızı kontrol altına almak istiyorsanız, işinizi motivasyon perisine bırakmak istemezsiniz.
Images

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-5

13. Refah içindeyseniz , siz: Sağlıklı,Mutlu, Zenginsiniz demektir. Refah bunlardan biri olmadan olmaz. Bu yüzden yaşamınıza bolluk ve bereket isterken aynı anda sağlık ve mutlulukta talep edin. Bunu imgelemelerinizde ve olumlamalarınızda yapabilirsiniz. Örneğin evinizi imgeliyorsanız kendinizi ve yakınlarınızı da manzaraya çok sağlıklı,mutlu olarak yerleştirin. Yine olumlamanızın sonuna "Sağlıklı ve mutluyum" ibaresini ekleyebilirsiniz.

14. Siz büyüdükçe, bilinciniz gelişir. Bilinciniz geliştikçe, kendinize daha çok refah ve bereket çekersiniz. Büyük refahla yaşayan bir insan olmak için gerekli kişisel gelişimi yapmaya istekli olmalısınız.
 
15. Refah için en büyük engellerden biri intikam, dargınlık ve incinme duyguları ile yaşamaktır. Refah bunları taşıyan bir kalpte var olamaz. Bu duyguları yaşamak sadece onları taşıyan insanları üzer ve refahı uzaklaştırır. Hayatınızda size kötülük yapan herkesi bağışlamalısınız. Ayrıca kendinizi de bağışlamalısınız ki bolluğu yaşamınıza davet edebilin. Bu konudaki öğrencilerime her kime kızgınsanız içinizden sürekli" Kendi iyiliğim için seni affediyorum deyin ve bunu gerçekten yapın. Çünkü yaptığınız karşınızdaki ni hoş görmek yada sizi üzmesine izin vermek değil, onun size yaşattığı kötü duygulardan kurtulmak için, kendi iyiliğinizi düşünerek onunla enerji bağınızı kesmektir" derim.
 
16. Yaşamda bir şeye sahip olmayı istediğiniz zaman ben bu arabayı istiyorum demek yerine bu arabaya sahip olmayı seçiyorum demek çok daha doğru bir seçimdir. İstemek hepimizin her aıı yaptığı ve artık kanıksadığımız, üzerinde fazla durmadığımız bir şeydir. Ama önemli konularda seçim yapmak bizler için genelde daha ciddi ve yoğun enerji bağladığımız bir eylemdir. "Bir araba almak istiyorum" cümlesindeki enerji ile " Bir araba sahibi olmayı seçiyorum" cümlesindeki enerji yoğunluğu çok farklıdır. Kararlılığınızı bilinçaltınıza ve evrene göndermeniz için SEÇiYORUM kelimesini kullanın. Ayrıca her enerjinin kaynağına geri döneceğini unutmayın.
 
17. Sizin refahınız en yakın beş arkadaşınızın refahının ortalaması olacaktır Bu sene yıllık maaşınızın ne olacağını görmek için, hayatınızda size en yakın beş insanı ele alın; geçen yılki yıllık gelirlerini toplayın ve beşe bölün. Bu sadece para için geçerli değildir. Bu belli refah yasaları dahilinde bu şekilde işlemektedir ve tüm alanlarda geçerlidir. Size en yakın insanların ilişkilerine, sağlık ve mutluluklarına bakın ve sizin tam ortada olduğunuzu göreceksiniz. Bu ilginç görünen ama çoğunlukla gerçek olduğunu tespit edebildiğimiz ilke yakınlarımızdaki insanların refahları arttıkça bizim refah düzeyimizin de artacağını gösteriyor. O halde iki seçeneğimiz var ya kendimize zengin arkadaşlar bulacağız yada arkadaşlarımızın refah seviyelerini arttırmak için onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşüneceğiz. Bu da sevgimizi, ilgimizi ve sahip olduğumuz değerleri onlarla paylaşmakla gelişecek bir süreçtir. Unutmayın paylaşılan her şey çoğalır.
 
18. Refah içindeki insanlar indirim, kupon ve ucuzluklara takılmazlar. Refah içindeki insanlar eşyaları adil bir değer karşılığında satın almak için hiç bir zaman endişelenmezler. Bir tasarruf önerildiğinde reddetmezler ama satın alma kararlarını dayandırdıkları asıl temel bu değildir. Pazarlık etme taktikleri, kupon arama veya bir avantaj yakalama üzerinde yersiz çaba harcamak yerine, zamanlarını daha fazla değer yaratmaya harcamayı tercih ederler ki bu da daha çok bereketi çeker.
Images

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-4

REFAH İÇERİSİNDE YAŞAMAK İÇİN 24 TEMEL İLKE

1. Düşüncelerinizi veya isteklerinizi hayal olarak tanımlamaktan vazgeçin. "Hayal kuruyorum" ya da" Şunu hayal ediyorum" demek isteğinize hayal damgası vurmak demektir. Bu da istediğiniz şey hayal olarak kalmaya mahkum demektir. Bunun yerine her zaman öğrencilerime "Yaşamım için bir seçim yapıyorum" demelerini öneririm"



2. Konuşurken kelimelerinize çok dikkat edin. Bilinçaltı bazen zaten kendisinde olan yanlış bir inançla ilgili olan kelimelere çok hızlı tepki gösterir ve hemen eski inancını pekiştirir. Örneğin eğer bilinçaltınızda başarısızlık duygusu varsa ve siz arkadaşınızla sohbet ederken, " Bu konuda başarısız olmaktan korkuyorum" derseniz bilinçaltı hemen eski inancını büyütmeye başlayacaktır. Bu yüzden bu inanç tamamen ortadan kaybolana kadar çok fazla, bundan sonrada elimizden geldiğince kelimelerimize dikkat etmeliyiz.

3. Kelimelerin bir diğer önemi de bilinçaltına mesaj göndermekte etkili olmalarıdır. Bilinçaltına olumsuz mesajlar göndermemek için olumlu kelimeleri kullanmaya çalışmalısınız. Örneğin" Ben korkmuyorum" derseniz bilinçaltınız buradaki korku kelimesini algılayacak ve korkunuz artacaktır. Bunun yerine" Ben cesurum" demeniz çok daha doğru olacaktır" Kazasız belasız gidin" demek yerine " Sağlıkla, esenlikle gidin" demeniz çok daha doğru ve etkilidir. Unutmayın bilinçaltı olumsuz kelimelerden anlamaz. "Kazasız" kelimesinden anlayacağı kaza kelimesi olacaktır.

4. Evrende almanın ve vermenin bir dengesi vardır. Almasını bilmeyen bir insanın vermesi de mümkün değildir. Bazı insanlar sadece vermek isterler almak onlar için kotu ve yanlış bir şeydir. Ben vermeyi çok severim ama almak beni rahatsız eder diyen insanlardansanız öncelikle şunu bilin ki bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecektir. Kim istenmediği yere gider ki. Verdiğiniz gibi almayı da bilmeli ve aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmelisiniz. Almak da vermek kadar doğaldır ve unutmayın almayı bilmeyenin, verecek bir şeyi kalmaz.

5. Bazı insanlar için para pis bir şeydir. Zenginlik günahkârlıktır. Her gördükleri zengin için kim bilir bu parayı kimin canını yakarak kazandı diye düşünürler. Oysa evrendeki her şey enerjidir ve para da bir enerjidir. Para nötr bir enerjidir onun iyi mi kötü mü algılanacağı size bağlıdır. Bir insan parasıyla iyi güzel şeylerde yapabilir. Yada para temiz bir şekilde de kazanılabilir. Tüm zenginler kötüdür düşüncesini aklınızdan çıkartın ve parayı pis bir şey gibi görmeyin. Kendinizle ilgili olumlu kanılarınız varsa para içinse olumsuz kanılara sal1ipseniz paranın size gelme olasılığı hemen hemen yok olur. Nasıl mı? Ben iyiyim, para kötü ikilemi şu noktaya gider. Para bana gelmeyecektir. Bu düşünceyi değiştirin.
Images

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-3

2. Bilinçaltımız inançları onaylamak için çalışır- Onaylama Yasası

Bilinçaltınız inançlarınızın desteklenmesi ve onaylanması için bütün gücüyle çalışacaktır. Eğer zengin olma şansım sadece piyangodan para kazanmak diye düşünüyorsanız, bilinçaltınız bunu onaylamak için, karşınıza bu inancınıza uygun deneyimler çıkartacaktır. Üstüne bir de bilinçaltınızda piyango zor kazanılır inancı varsa, zengin olma olasılığınızı artık rafa kaldırabilirsiniz demektir. Eğer erkeklere yada kadınlara güven olmaz inancına sahipseniz, bilinçaltınız, karşınıza güvenilmeyecek, erkekleri yada kadınları çıkartmak için ne gerekirse yapacaktır. Önemli olan sizin inancınızın onaylanmasıdır ve bunu yaparken bilinçaltı düzeyde sürekli yanlış adamları ve kadınları seçeceksiniz.

Bunun gibi bir çok örnek verilebilir. Ancak temelde süreç hep aynıdır, bilinçaltınız sizin inançlarınızın onaylanması için ne gerekirse yapacaktır.

3. Bilinçaltı bastırılmış duygularınızı açığa çıkartmak için çalışır - Baskılama- Açığa Çıkma Yasası

Bilinçaltınız bastırdığınız duygularınızın açığa çıkması için çalışır. Rüyalarda, simgelerle bu duyguları açığa çıkartır ancak rüyaların dışında başka yöntemleri de vardır. Bastırılmış bir korkunuzla sizi yüzleştirmek ve bu şekilde bunun bilinçaltınızdan çıkmasını sağlamak veya bastırdığınız bir yönünüzü size fark ettirmek için bu yönle ilgili deneyimler yaşamanızı sağlamak da bilinçaltının teknikleridir. Bastırılmış duyguyu ortaya çıkartmak bilinçaltının rahatlama mekanizmasıdır ve bunun için ne gerekirse yapacaktır. Eğer birinden çok hoşlandıysanız ve eşinizi aldatmak istediyseniz, ancak sonra ahlaksal nedenlerle bundan vazgeçerek bu duyguyu bastırdıysanız, bilinçaltınız bu duygunuzu size göstermek ve açığa çıkartmak için sürekli karşınıza, eşinizi aldatmanız konusunda sizi tekrar tekrar motive edecek, insanları ve olayları çıkartabilir. Bu durumda yapılacak şey, duyguları bastırmadan anlamak ve kontrollü bir şekilde dönüştürmektir. Aynı şekilde bastırılmış duygularla da çalışmak gerekir.

Gelelim bilinçaltı ile ilgili önemli bir diğer kavrama;

Suç ve Ceza

İşte size temel bir ilke;

Hiçbir suç cezasız kalmaz, tabi siz suçlamayı kabul ederseniz….

Küçük bir çocukken hepimiz yanlış bir şeyler yapınca cezalandırıldık. Ailelerimiz bizleri korumak için bir şeylerle korkuttular. İşlediğimiz her suçun bir cezası olduğunu ve bunun bedelini ödeyeceğimizi uzun yıllar içinde öğrendik hatta daha da ötesi bu konuda sağlam inançlar geliştirdik. Şimdi ise bilinçaltımız şuna tamamen inanıyor,bir suç işlersen bedelini ödersin ... Ancak hepimiz için suç kabul edilen şeylerin farklı olması bu durumu etkileyen bir önemli bir faktör.
Images

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-2

Bilinçaltı ve Yaşamımız.

İnsanın temelde 3 tane farklı bilinç durumuna sahiptir. İlk olarak farkında olduğumuz, akılcı, denetimini kolaylıkla sağlayabildiğimiz ve bazen de sadece ondan ibaret olduğumuzu sandığımız ana bilincimiz vardır ki buna kısaca bilinç ya da şuur deriz. Bu kişiliği, egoyu gösteren kontrol edebildiğimiz zihinsel alanımızdır.

İkincisi ise farkında olmadığımız, neleri içerdiğini ya da içermediğini herhangi bir duyumuzla yada bilincimizle algılayamadığımız, bilinçten ve 5 duyudan direk bilgi, emir alan ancak farkındalık alanımızın dışında kalan bilinçaltımızdır.

Sonuncusu ise yüksek benlik ya da üst benlik dediğimiz bilinçaltı gibi farkındalık alanımızın dışında olan ancak ruhsal çalışmalarla farkındalık sağlayabildiğimiz, kısaca içimizdeki bilge olarak tanımlayabildiğimiz bilinç durumudur.

Bilinçaltımız bizim sadık bir hizmetçimizdir. Bizim verdiğimiz talimatları alır ve koşulsuz olarak uygulamaya başlar. Bilinçaltımıza talimatları çoğu zaman farkına varmadan veririz. Bu da bilinçaltımıza bir emir verirken istemediğimiz şeyleri emretmemize yol açabilen en önemli noktalardan biridir.

Bilinçaltınıza bir talimat gönderdiğiniz zaman hemen bunu emir kabul eder ve bunu gerekleştirmek için çalışmaya başlar. Bilinçaltımız mıknatıs gibidir. Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa, gerçekten yaşamınız zor olacaktır. Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltınız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılacaktır. Bilinçaltınızdaki inançlarınızın ne olacağını büyük ölçüde belirleyen şey sizin ona verdiğiniz bu talimatlardır. Bugüne kadar bilinçaltınıza yanlış inançlar yerleşmiş olabilir. Ancak bugünden sonra bunu değiştirmek sizin elinizde. Eğer yaşamınızda bolluk bereket yoksa bilinçaltınızda olabilecek temel yanlış inançlar şunlardır;

• Ben iyi şeyleri hak etmiyorum.

• Ben değerli değilim

• Para kirli bir şeydir

• Parayı sevmiyorum, önemli olan başka şeyler var

• Çok paramız olursa eşim beni terk eder

• Çok param olursa gerçek dostum olmaz

• Ben zengin olacak kadar yeterli değilim.
Images

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-1

    Büyük bir enerji denizinde, evrenle bütün olan insanda bir enerjidir. Ancak insan sürekli duyguları ve düşünceleri ile farklı enerjiler üretebilmekte ve bu şekilde hem kendisini, hem evreni etkileyebilmektedir. Sürekli olumlu duygular üreten bir insanın hayatının çok harika olacağını ve sürekli iyi şeyler yaşayacağını ya da sürekli olumlu olasılıklara odaklanan bir insanın sürekli olumlu olasılıkları yaşayacağını bu noktada düşünebilirsiniz. Bu bir anlamda doğrudur ancak odaklanmanın gerçekte ne olduğunu anlamadan bunu başarmak mümkün değildir

     Birçok insan bana, sürekli olumlu şeyler düşünüyorum, hep iyi olacak diyorum ama yine de başıma birçok kötü şey geliyor demiştir. Bir çok kişisel gelişim kitabını okuyan, birçok seminere giden, öğrendiklerini uygulayan ancak yinede hayatlarında anlamlı bir fark oluşturamayan birçok insan tanıyorum. Üstelik bu insanlar samimiyetle bir süre, öğrendiklerini uygulamış ve ellerinden gelen çabayı göstermiş insanlardır. Peki, o halde bir insan gerçekten hayatını nasıl değiştirebilir. Daha mutlu, daha başarılı daha şanslı, daha zengin olmak için gerçekten yapabileceği bir şeyler varmıdır? Bu sorulara yanıt vermeden önce Evrenin Yasaların ve İnsanın Gerçek Yapısını tanımak gerekmektedir.


EVRENİN YASALARI

1- Çekim Yasası: Aynı frekansa sahip enerjiler birbirlerini çekerler şeklinde tanımlanabilecek bir yasadır. Bir kişi hangi enerji ile şarj olmuşsa, o frekanstaki enerjileri kendisine çekecektir. Bir kişinin bir enerji ile şarj olmasını sağlayan şey ise onun ürettiği duygu ve düşüncelerdir. Halk arasında ” Para, parayı çeker. “ sözü buna güzel bir örnektir. Bir kişi eğer olumlu ve güzel enerjilerle doluysa ve mutluysa yaşamına çekeceği enerjilerde yine olumlu ve güzel olacaktır. Yine halk ¬arasında" Kötü şeyler üst üste gelir" sözü de buna başka bir örnektir. Kötü bir deneyim yaşayan kişi bu deneyimin etkilerini üzerinde taşıdıkça buna uygun başka enerjileri kendisine çekmeye devam edecektir.

Bu yasadan çıkartılacak en temel sonuç sahip olduğumuz enerjinin mahiyeti yaşamınıza hangi enerjileri çekeceğinizi size açıkça gösterecektir. Eğer olumsuz, karamsar, depresif ve umutsuz bir durumdaysanız yaşamınıza çekeceğiniz olayların ne olacağını tahmin etmek için kâhin olmak gerekmez. Eğer sürekli korkular yaşıyorsanız, bu korkularınızla ilgili olayları hayatınıza çekme ihtimaliniz çok fazladır. Bu konuda daha önce hırsızlığa maruz kalanların, kalma ihtimalinin, hiç hırsızlığa uğramamış insanlardan daha yüksek olduğu ile ilgili istatistikler vardır. Bunun en önemli nedeni ise kişinin bu konuda sürekli endişeli enerjiye sahip olması ve bu endişelerinin de yeniden bir hırsızı hayatına çekmesidir. Çekim yasası hayatımızın her alanında sürekli olarak iş başındadır ve yaşamımızda bir çok olayı aslında hayatımıza biz çekmişizdir.
Images

EFT ve Yaşam Üzerine Söyleşi

"EFT ve YAŞAM" - Gülcan Arpacıoğlu ile Söyleşi Kamil Koç Yolculuk Dergisi

Deniz Yalım Kadıoğlu
 “Duygusal Özgürleşme” dediğimizde, tam olarak nasıl bir özgürleşmeden bahsediyoruz, bu kavramı nasıl tanımlayabiliriz? Sorunlarından arınmış, duygusal yönden özgür bir insan ile günlük hayatın tüm stresini, geçmişteki problemlerle birlikte taşıyan insan arasında ne gibi farklar vardır?
Duygusal Özgürleşme, yaşamın tadını çıkarmamızı engelleyen her tür olumsuz düşünceden, duygudan, inançtan, anıdan, yaşam stratejisinden ve geleceğe yönelik endişelerden tamamen kurtulmak demektir. Olumsuz duygularından ve sorunlarından tamamen “arınmış” olmasa bile,  birçoğundan kurtulmuş bir insanın
farkındalığı artar; zihnini alışkanlıkla değil bilinçli kullanır, hedeflerine odaklanır, sorunlarda takılıp kalmaz, çözüme odaklanacak gücü vardır. Olumsuz, karanlık tarafını tanımaya başlar ve bu yüzden diğer insanlara yargısız yaklaşmaya olanak bulur. İlişkilerinde denge sağlar, özgüveni artar. Özetle, yaşama olumlu yaklaşır, sağlıklı ve mutludur.

 Duygusal Özgürleşme Teknikleri (EFT) nasıl ortaya çıkmıştır ve hangi temel prensiplere dayanmaktadır?
Psikolog Roger Callahan’ın bir keşfi üzerine geliştirdiği TFT, Düşünce Alanı Terapisi var EFT’den önce. Callahan, şiddetli su fobisi olan ve bir türlü iyileştiremediği hastası Mary’nin bir seans sırasında midesinin bulandığını söylemesi üzerine, mide ile ilgili akupunktur noktasına birkaç kez vurmuş. Mide bulantısı tamamen geçen Mary, “Ben artık sudan korkmuyorum!” diyerek havuza koşup yüzünü yıkamaya başlayınca, oldukça şaşıran Callahan araştırmalarına başlamış ve akupunktur noktalarına vuruş yapmaya dayalı TFT yöntemini geliştirmiştir. Öğrencisi Gary Craig, bu metodu kolaylaştırmış, esnek ve güçlü bir “kendine yardım” metodu olarak EFT: Duygusal Özgürleşme Tekniklerini geliştirmiş ve yaygınlaştırmıştır. Bu iki yöntem de aynı prensibe dayanır: “Tüm olumsuz duyguların nedeni, enerji sistemimizdeki bir aksaklıktır.” Bu aksaklık enerji kanallarının uç noktalarına kısa vuruşlar yapılarak giderildiğinde, olumsuz duygular ortadan kalkar.